İçimdeki Sesler

Ayvalık’ta Bir Aile Fotoğrafı

7 Haziran 2023

Yazı: Ayvalık'ta Bir Aile Fotoğrafı | Yazan: Demet Albayrakoğlu

Keşke fotoğrafta en önde durmasaydım, olduğumdan daha kilolu çıkmışım. Üzerimdeki o kazakla da ne pişmiştim o gün, sanki bahardan kalma bir gündü. Her sene yaptığımız gibi tüm aile Ayvalık’a her sene kaldığımız otele gitmiştik. Valla, ne güzel yapmışız, her sene oraya gitmekle. Şimdi kıymetini daha iyi anlıyorum. Bu fotoğrafta abim, erkek kardeşim, ablam, kuzenim, eşim ve çocuklarım oldukça kalabalık bir kadroyuz. Kız kardeşim ve eşi neden bu fotoğrafta yok, şimdi hatırlayamadım bunu. Şeytan sofrasında arkamıza denizi almışız, ne de güzel gözüküyoruz. Hoş, çoğu Hakk’ın rahmetine çoktan kavuştu. Ortalarda duran, beyaz pardesülü Tuncer abi nasıl espirili ve nasıl güzel bir insandı anlatamam. Şaka yapmaktan çok hoşlanır, herkesi de çok güldürürdü. İçindeki çocuk ruhunu kaybetmemiş olanlar var ya, işte Tuncer abi de onlardan biriydi. Beni tanıyanlar bilir, damağıma çok düşkünümdür. Bir gün, taze bademleri alıp, her gün suyun içinde bekletip, 1 gece sonra suyunu değiştirip tekrar suya bıraktığım ve özenle kabuklarını soyduğum badem torbamı gizlice odadan alıp arabasının camından torbayı sallayarak, yanımızdan geçişini hiç unutamam. Nasıl da güldürmüştü Tuncer abi, Allah gani gani rahmet eylesin, amansız hastalıktan kaybetmiştik onu.

Eşimin yanımdaki ablam var ya ablam, benim ve kardeşlerimin annesiydi. Vefakar, cefakar, çok iyi bir insandı. Eli de çok lezzetliydi, maharetliydi; dikiş nakışı, yemek yapmayı çok severdi. Aileyi hep evinde, sofra başında toplardı. Bir el açması cevizli baklava yapardı, parmaklarınızı yerdiniz valla. Canım ablam benim. En sağ köşedeki gözlüklü olan ablamın eşi, nüktedanlığı ile Tuncer abime benzerdi. Ailemizin büyüklerinden sayılır, ona hep akıl danışılırdı. İkisi de çok iyi insanlardı.

Bu fotoğraf çekildikten yıllar yıllar sonra, onları elim bir trafik kazası sonucu kaybettik. Nasıl büyük bir acıydı hissettiğim anlatamam sizlere. Koca adam, kendini banyoya kapatıp, hıçkıra hıçkıra ağlar mı? Ağladım işte, hem de nasıl ağlamak. Kızlarım, böyle ağladığıma ilk kez şahit olmuşlardı, sonra hep birlikte ağlamıştık. Allah onlara da gani gani rahmet eylesin.

En arkada büyük kızımın yanındaki ise abim. Fizik olarak beni en çok abime benzetirlerdi. Fiziksel özelliklerimiz benzese de karakterlerimiz farklıydı. Kardeşlerimin içerisinde belki en duygusal olanı, Karadeniz insanın tipik özelliği olan duygularını dalgalar gibi yaşayan galiba en çok bendim. Muhasebecilikten sonra tekstil sektörüne geçişimde rol oynamıştır abim, onunla birlikte bir süre çalıştıktan sonra kendi dükkanımı yıllar sonra açabilmiştim. Kalp rahatsızlığından dolayı o da aramızda değil şimdi, rahmetle anıyorum onu da.

Eee ne yapalım, fotoğraflarda biraz da bunun için varlar, değil mi?

Hem güzel günleri hem de aramızdan göçen gidenleri özlemle yad edebilmek için. Biraz o hesap oldu işte. Bu fotoğraf yılbaşı gecesinden sonra çekilmişti. Otelin yılbaşı eğlencesi için düzenlediği salondaki misafirler için ayrılan en uzun oluşturulmuş masa belki de bizimdi. Bilirsiniz, böyle gecelerde yemekler çok şahane olmaz. Ama o masayı masa yapan; etrafındaki insanlar, kurulan samimiyet ve hoş sohbetti. Şimdi, böyle bir masa oluşturmaya kalksalar kaç kişi olabilir etrafında, bilemiyorum.

Şimdi baktığım yerden, evin içinde sürüp, giden bir telaş görüyorum. Kızımın evindeyim, uzun ahşap bir masada, hasır servisler üzerinde bembeyaz tabaklar özenle yerleştirilmiş. Servis tabaklarında yemekler, bir bir sofraya taşınıyor. Sanırım gelecek misafirler için bu hazırlıklar. Kapı çaldığında gelenleri olduğum yerden göremiyorum. Arkamda duran L koltuğa geçiyorlar önce, sohbete başlıyorlar sanırım. Bulunduğum yerin en kötü yanı duymuyor ve konuşamıyor olmam, en iyi yanı ise görebiliyor olmam. Bir hareketlilik başlıyor arkamda, masaya doğru ayağa kalkıyorlar. İçlerindeki kızlarımı ve eşimi tanıyorum ama diğerlerini tanıyamıyorum. Sofradaki herkes birbirleriyle keyifle sohbet ediyor. Büyük kızımın yanında duran kişinin, yemeğin bitimine doğru kaldırılan kadehlerden eşi olduğunu anlıyorum. Nasıl ama nasıl mutluyum anlatamam size. Onu, yıllar sonra böyle mutlu görmek içimi nispeten rahatlatıyor.

Ben yazının çıkış noktası olan fotoğraftaki, birlikte yad ettiğimiz sevdiklerim gibi, şimdi kızımın evindeki dreseuarın üzerindeki en güzel çerçevenin içerisindeyim. Evet, fiziken onlarla birlikte değilim ama her zaman onlarla birlikteyim aslında. Kendi değerlerim ve doğrularım ile yetiştirmeye çalıştığım kızlarım ve hayatı paylaştığım eşim, benden birer parça bu dünyaya kalan. Onlar beni düşündüklerinde, kalplerinin en derinliklerinde beni hissedebileceklerini gayet iyi biliyorlar.
Neyse sizleri daha da fazla duygusallaştırmayayım durup dururken. Belki yazarımızın başka bir yazısında yine buluşuruz, kim bilir?

Sevgiyle
 
 
Demet Albayrakoğlu
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

6 YORUMLAR

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 7 Haziran 2023 at 13:49

    Muazzzam olmuş. Bayıldım. Babanın ağzından yazma fikri hârikaydı 👌🏻 Tebrik ederim canikom 👏🏻👏🏻👏🏻

    • Yanıtla Demet Albayrakoğlu 7 Haziran 2023 at 14:24

      Canım editörüm, bunu senden duymak ayrıca çok mutlu etti beni. 😍 Beğenmene çok sevindim, teşekkür ederim. ✌️

  • Yanıtla Metin Çoban 7 Haziran 2023 at 16:04

    Aile bağları, insanın en çok ihtiyaç duyduğu duygu. Arkanızda biri var demektir. Sana biri kötü birşey yapsa, hasta olsan hastaneye düşsen, borç paraya ihtiyacın olsa, yanında olacak kişiler aileden birileridir.
    İnsanlar evlenirken, çocuklarını sünnet ettirirken, kızlarını başka ailelere gelin olarak verirken aile hemen toplanır. Birlikte karar alır.
    Ben ailemin büyük bölümüyle haşırneşir değilimdir. Ama bilirim ki ailem her zaman benimledir. Birgün ihtiyacım olsa yine ilk onlar gelecektir.
    Babanız, ailenizin bir çoğu bu dünyadan göçmüşler, onları bir fotoğrafta yine birleştirmişsiniz, onlar göçmüş gitmiş olsalar da hala sizin aileniz, bağınız hala devam ediyor.
    İçimizi ısıtan güzel bir yazı Demet hanım, kaleminize sağlık.

    • Yanıtla Demet Albayrakoğlu 7 Haziran 2023 at 16:14

      Metin Bey, güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Dediğiniz gibi aile her şeyden önemli, yoklukları ise kabullenebilmesi en güç şeylerden biri. Herkese, aileleriyle birlikte sağlıkla, mutlulukla geçirecekleri günlerin kıymetini hatırlatmak istedim sadece. Tabii, yazımın ilham kaynağı babama duyduğum büyük özlem oldu. Tekrar teşekkürler 😊

  • Yanıtla Emine Öztürk 7 Haziran 2023 at 16:13

    Merhabalar..
    Aile her şeydir. Sözünü çok severim. Gerçekten iyi ya da kötü anlarda ilk sarıldığımız yanımızda ilk görmek istediklerimiz aileden biri değil midir?

    Yazı beni hem çok duygulandırdı hem de inanılmaz hayaller kurmamı sağlayarak mutlu hussettirdi.
    Yüreğinize sağlık..
    Sevgiler..

    • Yanıtla Demet Albayrakoğlu 7 Haziran 2023 at 16:15

      Emineciğim, çok teşekkür ederim. Güzel yorumlarınla çok mutlu ettin beni. Sağolasın 💕

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan