Şahmeran'ın Çatal Dili

Dünya Döndükçe Her Şey Değişir

22 Haziran 2023

Yazı: Dünya Döndükçe Her Şey Değişir | Yazan: Feray Orman

“Öğretmenlik her şeyden evvel bir Tanrı sanatıdır” diyen Antik Yunan filozofu Platon’un öğretmenliğe gereğinden fazla anlam yüklediğini söylemek mümkün mü?

Bana sorarsanız hayır. Determinist (kaderci) olmayan oto determinist anlayışa göre insan, vicdani eğitiminin ışığında seçim yapan ve bu seçimlerin sonucunda kendini oluşturan bir varlıktır. Bu görüşün ışığında Tanrı’yı, yaratıcı kimliğinin yanında, yol gösterici, rehber, ışığı tutan olarak konumlandırabiliriz. Yani Tanrı, bu dönemin eğitmenlere atadığı popüler kavram ile daha çok “kolaylaştırıcı” konumundadır.

“Kolaylaştırıcı” olmak ise kavramın aksine hiç de kolay olmayan bir sanattır. Dolayısıyla kolaylaştırıcı olarak öğretmen bütün eğitim ortamını hazırlayan, idealist, meraklı, araştırmacı, güven veren, duygusal ve analitik zekası gelişmiş, işbirlikçi, yaratıcıdır. Aynı zamanda organize eden, esprili, dengeli toleransa sahiptir. Bununla birlikte daha birçok değeri kendinde toplayan ve bu özellikleri topluluğuna paylaştıran kişidir.

Bu oldukça zor icra edilen sanatın makro temsilcisi Tanrı ise, dünyadaki mikro karşılığı da öğretmen olabilir.

Bu düşüncelerimi yazmamın nedeni, son zamanlarda basından duyduklarımız. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, imamların, yani bir dini öğretinin dogmatik bir şekilde savunucusu olan insanların, henüz oluşmakta olan zihinlerin arasına “manevi danışman” olarak gönderilme girişimi ve bu girişimin altında yatan temel “niyetin” ne olduğuna dair sorularım.

“Niyet” kavramı, Immanuel Kant’ın ahlak felsefesinin temelindeki kilit kavramdır. Ona göre gerçekleştirdiğiniz eylemin sonucu değil, sizi o eyleme götüren niyet sizi iyi veya kötü biri yapar. Yani bir dilenciye para vermek veya yardım etmek, sonucuna baktığınız vakit iyi olarak görünebilir. Ancak siz manevi çıkarlarınız için, başınıza kötü bir şey gelmesin veya öteki dünya hanesine bir artı çizilsin niyetiyle o eylemi gerçekleştirdiyseniz yaptığınız eylem kötüdür, çünkü içinde çıkar barındırır.

“Manevi Danışman” adı altında pedagojik donanımı olmayan insanları okullara eğitmen olarak gönderme eyleminin ardındaki niyet nedir? Ahlaklı bir toplum yaratmak mı? Eğer öyleyse ahlakı kim belirliyor?

“Manevi Danışman” Kelimesi de Bir Hayli Düşündürücü

ABD hükümeti, Irak’taki petrole göz koyduktan sonra, oradaki insanları kurtarmak adına, bütün müzeleri bombalayıp şehirleri mahvettiğinde gönderdiği füzelerin adına “Patriot Füzeleri” yani “Vatansever Füzeler” demişti. Basında yarattığı bu algı operasyonu sayesinde yapılan katliamları kendince böyle aklamışlardı.
Kavramlar ile oynayarak istediğiniz bir şeyi iyi gibi göstermek tarih boyunca tekrar eden bir kandırmacadır.
G. Orwell’ın 1984’ünde, A. Huxley’in Cesur Yeni Dünya’sında ve daha birçok kitapta bunu görebilirsiniz.

İşte Manevi Danışman’da öyle bir kavramsallaştırma olmuş.

Niyet eğitim sistemimiz “Şahtı, şahbaz olsun” değil. “Ben nasıl düşünüyorsam herkes öyle düşünecek, bu devran benim istediğim gibi dönecek” mottosuyla alınan kararlar ile kuzuların arasına kurtları göndermek, her kuzuyu kurda dönüştürmek. Alın size niyet…

Son olarak yine Platon’un bir sözüyle toparlayalım: “Herkes aynı şeyi düşünürse, hiç kimse hiçbir şey düşünemez”.

Okullarda aynı düşünmek zorunluluğu olmayan, eleştirme özgürlüğüne sahip, birbirimizin farklılıklarına saygıyla yaklaştığımız, bolca bilim ve felsefe yaptığımız, dogmatizmden uzak sihirli fikirler üretebildiğimiz ortamlarda çocuklarımızı büyütebildiğimiz mekanlar ve zamanlar diliyorum.

Sevgiyle kalın.
 
 
Feray Orman
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan