Biraz Kitap

Düşüş

31 Ekim 2023

Kitap: Düşüş | Yazar: Albert Camus | Yorumlayan: Hülya Erarslan


Düşüş | Albert Camus

Jean-Baptiste Clamence. Parisli bir avukat. Kitapta kendisinin gerek işine gerek hayata bakışına dair çeşitli itiraflarını ve görüşlerini okuyoruz.

Bugün artık bunaltan (en azından beni) ama yayımlandığı dönemde yeni olan, modern insan bunalımları anlattıkları. Yalnızlık, ahlâksızlık, yalan dolan… vb.

İlk defa on yıl kadar önce okumuştum bu kitabı. O zaman çok etkilendiğimi hatırlıyorum. Bol bol altını çizdiğim satırla her bir cümlenin çok önemli olduğunu düşünüyordum. Aslında hâlâ önemli, değerinden bir şey azalmış değil elbette. Ama ben azaldım. Kitabı ilk okuduğumda aklımda kalanlar ile bugünkü okumamda kalanları anlatacağım:

Düşüş | Değerler Değerlerimiz

Avukat Jean-Baptiste Clamence’in iç muhasebesi var kitapta. Hani mesela bir esnafa, bir memura gülümseyerek “İyi günler” deyip nazikçe ricanı dile getirmek var. Bir de bu tür nezaket kurallarına girişmeden yekten yapmasını istemek var. İşte bizi ilk gruptaki insandan ikinci gruptaki insana çeviren bir şeyler oluyor bazen.

Erdem, alçakgönüllülük, nezaket… Bunlara sahipseniz insanlar sizi yargılayacak cüreti buluyor galiba. Hele hele kendinizde yargılanacak bir taraf bulduğunuz an yanmışsınız demektir. Siz kendinizi yargılamaya başladığınız an, başkalarında da dayanılmaz bir yargılama eğilimi baş gösteriyor. Ancak zengin olursanız bu yargıdan kurtulursunuz. Çünkü zenginlik, güç getirir.

Zengin olun, başarılı olun, mutlu olun. Bunlar güzel şeyler. Ama aynı zamanda dikkatli olun. Siz başarılı ve mutlu olunca bundan rahatsızlık duyanlar olacak. İşte o yüzden mutluluğunuzu ve başarınızı paylaşın. Paylaşırsanız affederler. Bu paylaşmayı içten gelerek, gönüllü bir şekilde yapmanıza gerek yok. Aksine bunu bir lütuf gibi yaparsanız daha iyi.

Eğer başkalarıyla fazla ilgilenir, fazla samimi olursanız yine yanlıştasınız. Bırakın hakkınızda kötü konuşsunlar. Herkes sizin hakkınızda iyi konuşuyorsa zaten çok da iyi bir hayatınız yok demektir.

Bunlar yıllar önceki okumamdan not ettiklerim. Bugünkü okumamda ise şunları fark ettim:

Yazara göre herkesin kölelere gereksinimi varmış. Ve köleler mümkünse güler yüzlü olsunlarmış. Bu yüzden Çin lokantalarına gidemiyormuş. Çünkü orada çalışanlar (pardon köleler) küçümser şekilde hizmet ediyorlarmış ve bu da onun önündeki yemekten keyif almasını engelliyormuş.

Babaya yanıt verilmez, formülü doğruymuş. Çünkü birinin son sözü söylemesi gerekiyormuş. Yoksa soruların ardı arkası kesilmezmiş. Bu nedenle diyalog yerine bildiri daha iyiymiş.

Başkalarını cezalandırmak için intihar etmek anlamsızmış. Bir kız, evlenmesine izin vermeyen babasına “Bunu ödeyeceksin” deyip intihar etmiş. Ama babası üç hafta sonra balık avlamaya başlamış ve kızını unutmuş bile. “Karımızı cezalandırmak için öleceğimizi sanırız, oysa özgürlüğünü veririz ona.”

Düşüş | Öz Eleştiri

Kitabın anlatıcısı avukatmış, sonra ceza yargıcı olmuş.

Avukatken iki içten duygu desteklermiş onu:

“Parmaklığın haklı yanında bulunmanın verdiği doyum ve genellikle yargıçlara karşı duyduğum içgüdüsel küçümseme.”

Eğer suçluların suçu kendisine bir zarar vermişse o zaman hukukçu soğukkanlılığı sergileyemiyormuş.

“Kendim tehdit altına girdiğim zamansa, yalnız ben de bir yargıç kesilmekle kalmıyor, daha da fazlası olmak istiyordum: Her türlü yasanın dışında, suçluyu tepelemek ve dize getirmek isteyen öfkeli bir efendi.”

Öz eleştirisi için teşekkürler.

Baştan sona iyisiyle kötüsüyle gayet insanca şeyler aslında anlattığı. Ama artık benim kafam kaldırmıyor.
 
 
Saygılar,
Hülya Erarslan
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Metin Çoban 31 Ekim 2023 at 10:18

    Hülya bir hukukçu olarak adalet dağıtmışsın herkese ✌️ Adam yani her romanında kendini anlatan Camus, her zaman yalnız bir adamdır. Kahramandır, doktordur, avukattır ama hep yalnızdır. Aslında çok genç yaşta ölmesine rağmen büyük işler başarmış bir yazar ve direnişçi. Felsefeci konusuna değinmiyorum. Seni biraz bunaltıyor ama Camus, Kafka’ya göre candır. Tabii ki bu da benim şahsi görüşüm.
     
    Gezdiğin yerler okuduğun kitapların çok olsun.
     
    Bizim için yaptığın bu güzel yorumlar içinde müteşekkiriz 🙏🙏

  • Yanıtla Şen Sevgi Erişen 13 Kasım 2023 at 13:46

    Camus, o dönemde söylenmeyen ama yaşanılan bazı gerçekleri ortaya koyarak insanlık manzarasını tamamlamış. Zıtlıkları göstermiş. Bu da birilerinin gözünü açmak için bir yöntemdir. Yazar her şeyi yazar, herkesin yerine konuşur. Yazdıkları ne kadar zıtlıklarla doluysa o kadar da gerçeğe yakın olur.
    Size pek zevk vermese de yine de okumanız da ayrıca bir özveri sanırım.
     
    Sevgi ve saygılarımla.

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan