Satır Arası

Hayatın Ölçüsü Var mı?

20 Ekim 2023

Yazı: Hayatın Ölçüsü Var mı? | Yazan: Yaşam Koçu Nalan Erpolat

Günümüzde her şeye bu kadar çabuk ve kolay ulaşılabilmesiyle, hayata dair bazı unsurların olmazsa olmaz zannedilmesinin önüne geçilemiyor çoğu zaman.
Herkesin hem iş hayatının hem de özel hayatının rahatlıkla gözler önüne serildiği mecralar, bazı hayatları büyük, bazılarını ise küçük ya da bazı hayatları daha değerli bazılarını daha değersiz algılatabiliyor kitlelere.

Büyük evler, büyük iş merkezleri, yüksek iş titirleri, lüks mekanları kapsayan hayatlar, büyük ve değerli hayatlar oluyor. Dışarıdan daha kısıtlı imkânları varmış gibi görünen hayatlar ise daha küçük ve önemsizmiş gibi algılanıyor. Öyle ki böyle hayatları yaşayanlar bile bu ilizyona kapılıyor olacaklar ki “Benimki de hayat mı?” cümlesini sık sık kuruyorlar.

Oysa ki önemsiz ya da değersiz hiçbir hayat yoktur.

Her hayatın önemli bir hikâyesi, pürüzleri ya da pürüzsüzlükleri, pürüzsüz görüntüler için ödenen bedelleri vardır. Her hayatın içinde yaşanan binlerce duygu vardır ve bu duyguları yaşayanlar her zaman ve her koşulda eşsizdir. Fakat bu gerçeği fark etmek ve anlamak her zaman çok da kolay olmayabilir. Hayatın karmaşası, dayatılan kriterler, “Elalem ne der?” sorunu, hayatı anlamanın önündeki en büyük engellerdir.

Güzel ya da İyi Nedir?

Her şeyden önce toplum tarafından güzel olarak kabul gören meslekler, çok kazandıran mesleklerdir. Yine toplum için güzel hayatın yaşanacağı evler, lüks semtlerde ya da sitelerde olan büyük evlerdir. Sanki bu evlere hiç dert girmez ya da söz konusu meslek sahiplerinin rahat bir hayat yaşayacağı kesindir.

Böyle bir ön kabul ile yetişen nesillerin de hedefleri hep belirlenmiş çerçevelerin içine sıkıştırılıyor. Çoğu zaman da saplantılı bir şekilde bu hedeflere ulaşılmak isteniyor. Tabii ki herkesin birden belirli 3-5 hedefe ulaşması imkansız olduğundan, bu hedeflere ulaşamayacağını anlayan ya da deneyip de ulaşamayan bireyler, hayattan çabuk ümitlerini kesiyorlar ve kendi hayatlarının küçük ve değersiz olduğuna karar veriyorlar. Sonrasında mutluluğu da, başarıyı da kendilerinin hak etmediğine karar veriyorlar. Yani başarısızlığın da mutsuzluğun da gelmesine hazır bir şekilde yaşıyorlar hayatı. Başarı, mutluluk çok uzak göründüğü için, başarılı ya da mutlu görünen hayatlar büyük ve ulaşılmaz görünüyor gözlerine.

Oysa ki en büyük hayat insanın kendi mizacına göre yaşadığı hayattır. Herkesin mizacı o sözde makbul olan işleri yapmaya uygun olmayabilir. Her birey o işi yaparken ya da o parmakla gösterilen evde yaşarken mutlu olmayabilir. Her insan değerlidir. Kendi değerini bilen, kendi zevklerine ve değerlerine uygun yaşayan her birey de büyük hayat yaşıyor demektir.

Dayatılan ölçüler değil, bireyin kendi ölçüleridir aslolan. Bu ölçüleri doğru tayin edebilmek de bireyin kendini ve tam olarak ne istediğini bilmesi, hedeflerini de kendine uygun seçmesiyle mümkün olabilecek bir şeydir.
 
 
Nalan Erpolat
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

1 Comment

  • Yanıtla Emine Öztürk 20 Ekim 2023 at 13:14

    Merhabalar.
     
    Şahane bir konu seçimi ve yazı olmuş. Aslında sosyal medya kullanımı burada çok önemli hâl alıyor bence. Takip ettiklerimiz, izlediklerimiz. Etrafımda şu cümleleri çok duyuyorum,” Millet ne güzel yaşıyor. Yazın üç ay tatil yaptılar storyleri harikaydı.” Ya da “O iş çok para kazandırıyor, takip ediyorum Instagram’da nasıl bir hayat yaşıyor” gibi. Böyle de olunca tam da sizin bahsettiğiniz gibi yeni nesil “Nasıl kısa yoldan para kazanılır? Bu hayatlara nasıl hemen ulaşılır?” bunların hesabını yapıyor.
     
    Oğlum Emir Buğra’ya okutacağım mutlaka yazısını.
     
    Kalemize sağlık.

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan