“Kara” nedir?
Peki, bu kelimeyi duyduğunuzda aklınıza ilk gelen nedir?
Üzerinde yaşadığımız “kara” parçası mı?
“Ak” kelimesinin karşıtı mı?
Siyahın eş anlamlı oluşu mu?
Ya da karanlığın o kara korkusu mu?
Birçok duyguyu birden ifade etsin diye omuzlarına ne yükler bindirmişiz bu “kara”nın bir bilseniz. Hayatın her alanına sokmuşuz burnunu.
Türkülerden başlayalım mı?
“Karadır bu bahtım kara. Sözüm kâr etmiyor yara” diyerek bahtının ne kadar çekilmez ne kadar olumsuzluklarla dolu olduğunu anlatmak üzere kullanmış sevgili Neşet Ertaş “Kara” yı.
“Karadır kaşların ferman yazdırır. Bu ayrılık diyar diyar gezdirir” derken İsmet Yeşilgöl, yarinin kaşlarının “kara”lığını vurgulamış ki ne güzel ne özel olduklarını anlayalım.
“Kara trenler” var gelmeyen geçiken, dağlarda salınan da dert nedir bilmeyen. Trene “kara” denmiş ki ayrılığı, acıyı yüklensin üstüne. Belki biraz umudu taşısın bekleyenlerin, yol gözleyenlerin gönlüne.
Sonra Aşık olan Veysel; “Benim sadık yarim kara topraktır” diyerek, doğa sevgisini, memeleket sevgisini, çalışmak üretmek sevgisini yüklemiş “kara” ile toprağa.
Eee bir de yıllardır gerdan kırdığımız, kalça kıvırdığımız “kara üzüm habbesi” var ki burada üzüme “kara” ile verilen manayı hâlâ çözebilmiş değilim. Üzüm neden kara, yeşil değil? 😁
Bu “kara”nın bir de sevdası var ki sormayın. Kara sevda yüzünden vereme yakalananlar. Eksi kırk derece suda bile yüzeceğine inananlar. Böyle bir kara sevda kara toprakta biter diyerek son noktayı koyanlar.
Böyle türkülerle yetinmemiş bu “kara” da günlük hayattın içine de sızmış kullandığımız deyimlerle. Böylelikle sürekli yanı başımızda hayatın içinde kalmayı başarmış.
Son zamanlarda, sağımızda solumuzda, önümüzde arkamızda, elimizi kaldırdığımız anda çarptığımız “kara cahiller” için.
Birine “kara çalmak” için sabırsızlıkla bekleyen, arsız karakterler için.
Ara bozmak adına dört gözle yol gözleyen fırsat bekleyen, “kara çalı”lar için.
“Kara kaplı (deftere)” ismi yazılınca, “kara kara düşünen” öğrenciler için.
Önünden “kara kedi geçti” diye başına kötü bir şey gelecek diye bekleyenler için.
“Kara haber” ocağına ateş gibi düşünce ruhu yananlar sonrasında “kara günlere kalanlar” için.
“Kara gün” görmüş, büyük umutlarla “kara gün dostu”nu bekleyenler için.
Kaleme “kara” ekleyerek kara kalemleri ile mucizeler yaratanlar için.
Birçok günü tarihe “kara leke” olarak geçirenler için…
“Kara” hep o aranılan kelime olmuştur.
Bahsetmeden yazı biterse çok ayıp olacak diye düşündüğüm “Kara”lı kitaplar var bir de.
- Stephan Hawkıng | Kara Delik
- Sean Martin | Kara Ölüm
- Edgar Allon | Kara Kedi
- Samed Berengi | Küçük Kara Balık
- Ve benim kırk kere okusam kırk yerinde yine eksik kalacağım Orhan Pamuk ve Kara Kitap aklıma ilk gelenler.
Siz sevgili okurlarıma “karalar bağlatma”dan yazıma son vereyim artık diyorum. Hadi yine iyisiniz sizin için “kara göründü”.
Yazı da burada bitti. 😁
Emine Öztürk
23 YORUMLAR
Emine, insanlar kara kara düşünmeye başladıklarında, umutsuz olduklarında ya da bunaldıklarında, “Güzel bir kitap, güzel bir yazı okuyun, size derdinizi unutturmaya, sizi umutlandırmaya o yazılar, o kitaplar lazım” derim.
Bu kara günlerde, bu neşe dolu güzel yazınla bizi alıp götürdün. Sana sonsuz teşekkürler. 🙏♥️
Ahh Metin 😔 Ne kara günler. İnsanoğlunun kendi kendine kendine sürdüğü en kara leke.
Azıcık nefes aldırmayı başardıysam ne mutlu bana.
Vakit ayırıp her yazımda olduğu gibi okuyup yorumladığın için teşekkür ediyorum. 🙏
Sevgiler
Yazı çok güzel yine her zamanki gibi ama bir eksiği var söylemeden geçmeyelim. Benim tuttuğum takımın lakabı “kara kartal”a değinmeden olmaz. 🦅🦅
Ömer öğretmenim ve Beşiktaş tutkusu.🦅
Tabii ki söyleyelim 💯 “Kara Kartal” benim için de bir aşk. Bunu da ilk defa buradan açıklamış olayım. 🤫
Vakit ayırıp okumanız ve yorumlamanız mutlu etti. Teşekkür ediyorum.
Sevgiler
Eyvallah. Sizin de BJK tutmanız ayrıca sevindirici.
Yazının başlığını okuduğumda aklıma Orhan Pamuk geldi hemen. Sizinle ortak noktamız olan Pamuk hayranlığının bu yazıda illaki yer bulacağına emindim ve edebiyatımızın baş yapıtı olan Kara Kitap satırlarınızda yerini bulmuş. Eksik kalan kısmı da ben ekleyeyim. Yine bir Orhan Pamuk eseri olan ve benim üniversite yıllarında Pamuk’la tanışma kitabım olan “Benim Adım Kırmızı”nın baş kahramanı olan “Kara”. Eserde “Benim Adım Kara” bölümlerinde kendisi yazar rolüne soyunur ve birinci kişi ağzıyla olayları anlatır okura. Ha bi’ de evdeki kara benekleri olan Japon balığına oğlumun taktığı isim de Kara 😊 Bir renkten öte olan karayı anmamıza vesile olan bu güzel yazıyı yazan o güzel insana yürekten teşekkür ederiz 🙂
Kitap olarak “Kara Dörtleme”yi de ben ekleyeyim o zaman 🙂
– Zamyatin’in “Biz“i
– Huxley’nin “Cesur Yeni Dünya“sı
– Orwell’in “1984“ü
– Bradbury’nin “Fahrenheit 451“i
İçinde bu kadar “kara” sözcüğünün geçmesine rağmen keyifle okuduğum nadir yazılardan oldu.
Merhabalar Mustafa Bey.
Kara Dörtleme eklemesi mükemmel oldu. Teşekkür ediyorum.
Değerli vaktinizi ayırıp okuduğunuz ve yorum yazma inceliğini gösterdiğiniz için ayrıca teşekkürler. 🙏
Sevgiler
İlk defa kara(lanmak) bu kadar hoşuma gitti. Bu kelimeyi ilk duyduğumda çoğu kişi gibi bende de kötü hisler uyandırıyordu. Ancak yazınızda gördüm ki hayatımızın bu kadar alanına onu soktuysak belki de kötü bir şey değildir, belki de kara(lanmak) bazı şeylerin kıymetini bilmemizi sağlıyor.
Kaleminize sağlık 🙂
Merhaba 😁
Şahane yorumunuz için teşekkür ediyorum. Bazı şeylerin kıymetini sonradan anladığımız konusunda hemfikirim. 💯
Kara iyidir. Beyaz gibi mor gibi. 😉
Vakit ayırarak okuyup, okuyup kalmayarak yorumladığınız için çok teşekkür ediyorum. 💜
Sevgiler
Kara tek başına olmaz, yanına her zaman beyaz gelmeli 🦅😊
Net😉
Ozan öğretmenim yorumunuzu okurken “Benim Adım Kırmızı”nın baş kahramanı Kara’dan bahsettiğiniz noktada bir “aaaa” deyişim var.😔😃 “Nasıl unuturum?!” dedim.
Oğlunuzun balığına verdiği isminin Kara oluşu ve bu tesadüf de beni gülümsetti.
☺️
Değerli zamanınızı ayırıp hem okuyup hem yorum yazmanız çok mutlu etti. Teşekkür ediyorum. 🙏
☺️
Sevgiler
Kaleminize sağlık. Kara’nın sonsuz kullanımına bir nebze tercüman olmuşsunuz.
Merhaba ☺️
Teşekkür ediyorum Gökhan Bey.
Vakit ayırıp okumanız çok kıymetli. 🙏
Sevgiler
Sevgilim, benim “kara sevdam”. 😉
Yazın yine muazzam. Okuduktan sonra dedim ki “kara” deyip geçmemek lazımmış meğer.
Ben de seni buluncaya kadar “Akla KARAyı seçtim.” 😉
Sevgilim…
Bu çok iyiydi: “Akla KARAyı seçtim.” 😀
“Çocukça bir aşk deyip de geçm, sakın gülme halimeee. Nasıl olduğunu anlayamadım ama seviyorum seni delicesine” diyerek, “Kara Sevda, Kara Sevda” diyen gönüllere taht kuran Barış Manço’yu da analım tekrar. 💜
Sevgiler… 😉
Hârikaydı canım 👌🏻 Düzenlerken büyük keyif aldım ve “kara”nın bunca kullanımını nasıl oldu da toparlayabildin diye takdirle karışık bir şaşkınlık da geçirmedim değil 😁 Olayları birbirine armoni ile bağlayan, örgüyü espri ve zekayla kurgulayan o şahane zihnine sağlık 👏🏻🧿
Utandım. 🙈
Her zaman söylüyorum, yine söyleyeceğim idolumsün. 💜 Yazdığın her satır inanılmaz onore ediyor. Çok teşekkür ediyorum. Lütfen hayatımda hep var ol.
Kara yazısı bile pozitif olan güzel insan. Yüreğine sağlık 🌸
Merhabalar Hasan Bey.
Pozitif olabilen pozitif görebilir. 😉
Değer bulup okuduğunuz ve yorumladığınız için teşekkür ediyorum. 🙏
Sevgiler
Bu güzel yazıya dünyanın gidişatına dair karanlık önsezilerimi ekleyebilir miyim sevgili Emine?
Arkadaşlar soruyorlar bazen, neden bu kadar karamsarlık diye, onlara, her şey yolunda gidiyorsa, bunun böyle olması için hiçbir neden olmadığını unutmayın, diyorum. Susuyorlar…
Ben de karamsarlık olmasa aydınlığın kiymetini bilemezdik, diyorum ve susuyorum Sevgili Josef. 🙏
Kıymetli yorumun için çok teşekkür ediyorum.
Sevgiler