Biraz Kitap

Ken Taç Dis

9 Ocak 2024

Kitap: Ken Taç Dis | Yazar: Zafer Algöz | Yorumlayan: Hülya Erarslan


Ken Taç Dis | Zafer Algöz

Zafer Algöz’ün üçüncü kitabı. İlk ikisi çok sevilince devamını yazmış.

Ben ilk kitabı okumuştum.

Bkz: Haşırt Dı Bilekbord

Tanıdığı ünlü isimlerle olan anılarını yazmıştı, eğlenceliydi.

İkinci kitabı okumadım, belki okurum. Muhtemelen ikinci kitapta da yine çeşitli ünlü isimlerle olan anılarına devam etmiştir.

Bu üçüncü kitapta ise biraz ünsüzlere yer vermiş. Meşhur olmayan ama son derece değişik ve orijinal tipler yer alıyor kitapta. Komşuları, akrabaları, arkadaşları vb.

Örneğin:

– Komşusu doktor Cemil Cahit Sözer. Yoksullara parasız yardım eden, 96 yaşına kadar çalışan bir çocuk doktoru. İnsanlara verdiği en büyük tavsiye yumurtanın çok faydalı olduğu ve sık sık yenmesi gerektiği. Meslektaşları ile ilgili şöyle de bir sır veriyor; bir doktor ameliyat olman gerektiğini söylüyorsa üç doktora daha danış. Ameliyat her durumda gerekli olmayabilir ama doktorun ödemesi gereken borçları varsa seni ameliyata yönlendirebilir. Ben demiyorum, doktor diyor.

– Dayısı Enver. İzmir’de tek başına yaşayan bir emekli albay. Çocukken tatillerde yanına gidermiş. Asker gibi eğitilir ama eğlenirmiş. O günlere dair hikâyelerini anlatıyor, arka planda İzmir’in o yıllardaki hali ile. Dayısının vefatının ardından çok üzülmüş. İzmir de çok değişmiş zamanla.

– Yazar bir dönem Devlet Tiyatroları idareciliği görevi yapmış. Bu esnada bir gazetede şöyle bir haber okumuş: Cezaevi mahkumları ile Kemal Tahir’in 72. Koğuş’unu oynatan tiyatro sever bir cezaevi müdürü. Zafer Algöz, bu haberden çok memnun olmuş ve ekibi AKM’de sahneye davet etmiş. Mahkumlar büyük bir mutlulukla gelmiş ve oyunlarını sergilemişler. “Brubaker” filminden hareketle bu müdüre Bluebaker Sedat diyor yazar.

– Bedelli askerlik yapmış yazar, 60 gün. Buradaki askerlik anılarına da yer vermiş. Anıdan ziyade yine etraftaki insanlar aslında anlattığı. Hepsi şafak sayarken içlerinden birinin kışlayı evinden daha huzurlu bulması, askerlik yaptıkları Burdur’da çarşı izninin nasıl geçtiği vb.

– Bir İtalya tatili maceraları var, onu da anlatıyor. İki çift yola çıkmışlar. Orada araba kiralamak zor olur diye buradan arabayla gitmişler. Yolda greve denk gelmeleri, zar zor bir gemiye yetişmeleri, Türk yolcularla dolu gemide yemek saati gelince yaşanan savaşı… okumak keyifliydi.

– Senegal-Türkiye 2002 Dünya Kupası maçını, çıktıkları İtalya tatilinde izlemişler. Maçı izledikleri barda Senegal’i tutan Fransızlar varmış. Algöz’ün arkadaşı buradaki Fransız kadınlar hakkında “Senagilliler onları şey yapıyordur diye Senegal’i tutuyorlar” diyor. Orada bir keyfim kaçıyor.

Bu açıdan aslında biraz erkek bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Erkeklerin küfürleşmeleri, kendi aralarındaki şakalaşmaları, erkek arkadaşlarla muhabbetler… Bana erkek erkeğe anlatılacak hikâyelerin toplandığı bir kitap gibi geldi bir noktadan sonra.
 
 
Saygılar,
Hülya Erarslan
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

1 Comment

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 9 Ocak 2024 at 09:59

    Bu adam bana hep bir antipatik gelmiştir, şimdi nedeni anlaşıldı. Zevzek ardaşının terbiyesiz yorumunu kitaba taşıyacak kadar hadsiz bir tutum sergilemesi yorumu okurken bile sinirimi bozdu, kitabı okusam gider kavga ederdim herhalde kendisi ile 🤦🏼‍♀️

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan