Ebeveyn Olmaya Hazır Mısın? | Süreçler

Merhaba!

“Parents To Be” (Müstakbel Ebeveynler) aslında bütün avrupa ülkelerinde incelenen ve üzerine düşünülen bir konu iken bizim ülkemizde akıla en son gelen soru olması üzerine bu yazıyı kaleme almak istedim.

Bu kulaklar “E bana çocuk istemediğini söylemedi ki” cümlesini dahi duydu etrafımızdaki çiftlerden. İyi ama bizler evlilik kararı almaya kadar olan süreçte birbirimizle ne paylaşıyoruz? Bu düzende birbirimizden ne talep ettiğimizi ya da ortak fikirde olup olmadığımızı konuşmuyorsak ne konuşuyoruz?

Aslında ilk önce sorulması gereken; ebeveyn olmaya değil de eş olmaya hazır mıyım sorusu. Buna verdiğiniz cevabı başka bir zaman konuşuruz ve uzun uzun paylaşırım düşüncelerimi. Bugünkü konumuz “çocuk”, “sucuk” değil. Bu nedenle “Yedim bitirdim oh” deyip bir kenara bırakamıyoruz. Ömrümüz yettiğince destek olmaya, zor zamanlarında sükunetle yanında durmaya hazır mıyız?

🖌️ İstek Süreci

Evlendikten sonra bu konuları ilk defa konuşmuş olabilirsiniz (ki bence olmayın ama) her iki durumda da ortak kararda olmak en önemli nokta. Çünkü inandığım şey şu: Kadınlar çocuk doğuruyor, acı tatlı anılarla bebeği 9 ay taşıyor ya da annelik adı altında bir sürü duygusal süreçten geçiyor olabilir. Ancak kadınlar anne oluyor da babalar misafir mi oluyor? Bir insanı zorla baba ya da anne yapamayacağımızın bilincinde olmalıyız. Peki çiftler, bebek için bir adım atmadan önce kendine ve birbirlerine hangi soruları yöneltmeli?

– Gecenin bir yarısı uyanabilir ya da tüm gece hiç uyumayabilir. Çift olarak aynı derecede ilgi ve alakayla yeri geldiğinde uykusuz gecelere hazır mıyız?

– Öfkelerini kontrol etmeyi bizlerden öğrenecek, hatta rol model olarak bizleri gözlemleyecekler. Peki çift olarak biz öfke kontrolümüzü sağlayabiliyor muyuz?

– Bazen mutlu bazen üzgün uyanabilir, bazen sakin davranışlar sergilerken kimi zaman enerjisini atmak için türlü yollara başvurabilir. Peki bizler çocukla çocuk olmayı, onun gözünden dünyaya bakmayı başarabilecek miyiz?

Bu sorular aslında uzar gider. Enine boyuna düşünmek dersek eğer bu şekilde oturup bir sohbetin tam zamanıdır çocuk. Tertemiz bir sayfayı siyaha boyamak da bizim elimizde, o sayfaya renkli bir orman çizmek de.

🖌️ Fiziki Süreç

Sosyal medyada gördüğümüz doğumdan 3 gün sonra tam olarak eski haline kavuşan insan görsellerine tabii ki itibar etmiyoruz. Zaman, yalnızca zaman. Ancak aynaya baktığınızda her sabah başka bir siz olarak uyanacaksınız. Belki pozitif belki de negatif karşılayacaksınız bu durumu. Peki siz bu durumu ne şekilde yürütebilecek ya da kendinizi sevebileceksiniz?

Doğumdan sonra ise bi 4 ay tanımalısınız kendinize. Gebelik sürecinde ise kendinizi tanıyamayabilirsiniz bile 😅 Bence sonucu bir meleğe kavuşmak ise buna değer. Ancak sizce de değer mi?

🖌️ Evlilik Rutinleri

Aynı masada başbaşa yemek yemeye hasret de kalacak olabilirsiniz, bebeğin uyku saatlerini yemek saatlerinize göre düzenleyip birbirinize zaman ayıracak da. Eski rutinlerinizin bozulması ya da değişime uğraması partnerinizi ve evlilik sürecinizi ne derece zorlayacak?

Her koşulda destek gereken bu dönemde birbirinize sonsuz destekte bulunabilecek misiniz?

Doğum öncesi de doğum sonrası da çok özel ve doğaldır. Her gün yeni bir siz olarak uyanacaksınız derken psikolojik anlamda da bu şekilde olacak. Bazen evden uzaklaşacak; sanki kolunuzu, bacağınızı evde unutmuş gibi hissedeceksiniz çok doğal olarak. Peki kendinize de zaman ayırma konusunda bu dengeyi sağlayabilecek misiniz? Yoksa süreci control freak haliniz ile daha da mı zora sokacaksınız?

Tüm bu sorulara cevaplarınızı yazarak da sonuca ulaşabilirsiniz. Hem kendinizi tanımak konusunda da güzel bir adım olmuş olur. Ayrıca iyileştirmeniz gereken noktalarınızı da objektif olarak görmüş olursunuz. Farkındalık geliştikçe çocuğunuza karşı verim de artacaktır, ebeveyn olmayı düşünmüyorsanız partnerinizle ilişkinizin de büyük ölçüde iyileştiğine şahit olacaksınız ☺️

Kendini tanımak, bilmek, artılarınızı eksilerinizi gözlemlemek zaman zaman ihtiyacınız olan şeylerdir. Kendinize zaman ayırmak biraz da budur aslında. Değişim sizden başlar her anlamda.

Çocuklu hayat yolculuğunda stres sizi zora sokuyor ise bununla ilgili de birkaç tüyo iliştirmek isterim buraya:

– Beslenmenizi rayına oturtun. Sağlam bir bağırsak sistemi sağlam bir zihindir.

– Her şeye “hayır” ya da her şeye “evet” demek sizi zamanla yıpratır. Yaşamda ve ilişkilerde denge önemlidir.

– “Hayattaki rolünüz nedir?” sorusunun cevabını bulmaya gayret edin. Mükemmel bir akış her zaman mümkün olmaz bunu da kabul etmek gerekir.

– Sabah uyandığınızda 20-30 dakika açık havada yürüyüş yapabilir ya da bebeğinizin uyku saatini beraber belirleyip öğlen de bebek arabası ile o uyurken de kendinize bir yürüyüş molası ayırabilirsiniz.

– Düzenli bir uyku planı bebeğinizi de sizi de sakinleştirecektir. Uzunluğu kısalığı farketmeksizin bir uyku rutini oluşturmalısınız. Aynı saatlerde uyanıp aynı saatlerde uyursanız stresinizin azalacağını gözlemleyebilirsiniz.

Önerilerinizi benimle aşağıdaki yorum kısmından paylaşabilirsiniz. Sizlerin fikirleri de bir başkasına yol gösterecek olabilir.
 
 
Hayat renkli, günler şeker 🍭
İrem Savaş Sakin