Mumlar, tütsüler, deniz kabukları, kurdeleler, sirkeler, kibritler, pirinçler, tarçınlar, kuş tüyleri… vb kullanarak birtakım şekiller oluşturup yeni aylarda, dolunaylarda, aysız alelade zamanlarda dilek dilemeceleri anlatıyor kitap. “İnanırsan gerçek olur” minvalli bir kitap yani. Bu inancı bir de görsel tasarımlarla destekliyor. İnananlar için ne âlâ!…
Mutluluk arayışı içinde milyonlarca insan var herhalde. Ve bu arayış, arayışla ulaşılmak istenen hedefin tersine depresyona yol açıyor sanki. Bu da antidepresanlara daha fazla para harcanmasına. Yani insanların daha fazla harcamasını ve daha fazla tüketmesini sağlayarak mutlu etmek isteyenlere karşı uyarıyor yazar. “Mutsuzluğun ilacı,…
Ho’oponopono: Hawaiili bir terapist olan İhaleakala Hew Len bu yöntemi bulmuş. Ya da geliştirmiş, her neyse. Bu terapist kendisine gelen hastalarla ilgili sorunlarda, bu sorunu kendi sorunu addedermiş. Bu hasta/bu sorun bana geldiyse bu benimle ilgilidir, gibi bir yaklaşımı var.…
Bu kitabın doğuşu şu şekilde olmuş. Kendi samimi itirafına göre, yazar herkese evet diyen, kolay ikna olan biriymiş. Bir gün kendi kendine niye bu kadar kolay ikna olduğunu düşünmüş ve araştırıp bu meselenin kitabını yazmış. Aslında bana kalırsa yazar kolay ikna olmuyor, karşısındakiler “ikna…
İtlik, serserilik, şerefsizlik, adilik öğütleyen bir kitap. Bana öyle geldi. Senin haricindeki insanlar enayi, av veya düşman. Sen güçlüsün, saray mensubusun. Buna uygun davran. Yoksa sen de enayi, av veya düşman olursun. Bunu anlatıyor. Bunu anlatırken de tarihi karakterlerden örnekler veriyor.…
Hayatta hiçbir şeyin rastlantı olmadığını, her şeyin bir sebebi ve açıklaması olduğunu anlatıyor yazar. Giyimimiz, evimiz, evimizin yeri, mahallemizin adı, ağrıyan yerlerimiz… hepsinin bir sebebi ve açıklaması var. “Kaderin kodu” dediği bu. Gerek kendini gerek başkasını bu göstergelerden yola çıkarak değerlendirebilirsin. Bu kodları anlar…
İnsanlar uzaylılar tarafından kaçırılıyormuş ama sonra bunu rüya zannediyorlarmış, ama tam da rüya gibi değilmiş, anlam veremiyorlarmış. Bir iki kişi anlatmaya başlayınca, yazar da galiba televizyon programlarında çıkmış, kendisini ve bildiklerini duyurmuş, böylece vakalar başlarına geleni anlamlandırmaya ve anlatmaya başlamış. Gerçi Türkiye şartlarında böyle…
Erkekler ve kadınların farklı olduğunu anlatan ve bu farklılığa anlayışla yaklaşmamız için başka gezegenlerden gelmişiz gibi düşünmemizi isteyen bir kitap. Erkekler şöyledir, kadınlar böyledir genellemeleri bana pek sıcak gelmiyor ama neyse… Marslı Erkekler Kitapta erkekler her olumlu hareketlerinin ardından takdir bekleyen insanlar olarak resmedilmiş.…
Bana ilham vermediği gibi komik geliyor ama ilham veriyorsa kimilerine ne güzel. Gerçi bana da bir zamanlar iyi hissettiriyordu bu kitaplar. Kısa süreli bir iyi hissetme olup geçiyordu ama şimdilerde sadece gülümsetiyor. Ne yazmış diye merakımdan okuyorum denk gelirsem bir yerde.…
2-3 yaşındaki çocuklarda oluyor galiba, artık kendisini bir birey olarak ortaya koyabilmek için anne babasıyla inatlaşıyor. Onların yap dediğini yapmıyor, yapma dediğini yapıyor. (Bunu bir yerlerde okumuş ya da duymuştum, bilimselliğini/gerçekliğini bilmiyorum. Ama çevredeki çocuklarda bunu gözlemliyorum.) İşte bu kitabın adı da bende böyle…