Müzik

CSNY | Crosby, Stills, Nash and Young

6 Mayıs 2021

Crosby, Stills, Nash and Young

Kadıköy’de her hafta sonu bir karnaval

90’larda Kadıköy’de Akmar Pasajı’nın hemen arkasında (PTT’nin bulunduğu sokakta), özelikle hafta sonları tam bir karnaval havası olurdu. Gümüşçüler, takıcılar, kaset satanlar, plak satanlar hafta sonu orada bulunur tezgâh açarlardı. Bu arada hafta içinde de özellikle gümüş tezgâhları açık olurdu ama hafta sonu hepsi birlikte olunca başka bir hava oluşurdu. Cumartesi sabah evden çıkıp buralara gelip artık ahbap olduğumuz plak, kaset satan arkadaşlara uğrar hem yeni albümleri dinler hem de tezgâh başında derin müzik sohbetleri yapardık. Açık hava müzik okulu gibi bir şeydi o ortamlar. Şimdi bakıyorum da gerçekten güzel bir okulmuş. Sokak Okulu; duvarı, bahçesi, müdürü, bir eğitim programı da yok ama insan yeter ki öğrenci olmak istesin, öğretmekte öğrenmekte kolay oluyor.

Orada, yanına mutlaka gittiğimiz bir Metin abimiz vardı, hâlâ kendisini zaman zaman Kadıköy’de görürüm. Kendine öz, adeta hattat gibi özel yazı stili ile kapağı tasarlanmış, plaktan kopya edilmiş kasetler satardı ve şahane grup ve albümlere ulaşmamızı sağlardı. Neler öğrenmedim ki ondan. Pat Metheny, John Mayall, John Scofield, Crosby, Stills, Nash & Young (CSNY) gibi bir çok grup ve müzisyeni ilk onun tavsiyesi ile dinledim ve öğrendim.

CSNYYine bir cumartesi günü, sabah evden çıktığım gibi soluğu Akmar Pasajı’nın arkasında aldım, Metin abinin tezgahında kasetlere bakmaya başladım. Bu sefer hangi grubu dinlesem diye düşünüyordum çünkü elini attığın her kaset belirli bir kalitenin üstünde grup ya da sanatçının albümüydü biliyordum. Metin abi kararsızlığımı görünce, bana iki kasetten oluşan bir konser kaydını önerdi “Bunu dinle sonra konuşuruz” dedi. Ben de çok sorgulamadan bu konser kaydını aldım ve Crosby, Stills, Nash and Young ile böylece tanışmış oldum.

Çok Sesli Şarkıların Sultanları

Dire Straits’in meşhur şarkısı Sultans of Swing aklıma geldi, işte bu dört müzisyen de Sultans of Vocals olarak adlandırılabilir. Çok sonradan gazetede yayınlanmış bir röportajda okudum, MFÖ‘den Fuat Güner, kendi vokallerini bu gruptan etkilenerek yazdığına dair bir şeyler söylemişti. Bilen bilir MFÖ‘nün en büyük başarılarından biri muhteşem çoklu vokalleri, bir diğeri de konser performanslarının en az albüm performansı kadar iyi olmasıdır.

Neyse konumuza dönelim, albüm bir konser albümüydü, pek de iyi bir kayıt olduğu söylenemezdi ama şarkılar, ah o şarkılar… Birbirinden güzel vokallerle işlenmiş, armonik arayışlar ve buluşlar ile tamamlanmış muhteşem folk şarkılarıyla adeta bir müzik ziyafetiydi. Hâlâ o albümden aklımda kalan birkaç şarkıyı çalıp söylerim. Bu muhteşem dört müzisyenin hepsinin geçmiş müzik hayatı da başarılarla dolu.

Şimdi bu müzisyenleri kısaca tanıyalım

David Crosby: Bob Dylan’ı bilenler onun çok söylenen Mr.Tambourine isimli bir şarkısı vardır. İşte David Crosby isimli müzisyen, bu şarkı ile çıkış yakalamış The Byrds grubunun üyesi ve gitaristidir. The Byrds grubundan özellikle “Turn turn turn” isimli parçayı dinlemeni öneririm.

Stephen Stills: 60’lı yılların önemli Amerikalı gruplarından Buffalo Springfield isimli grubun bestecisi ve gitaristidir. Bu grubun ise “For What is Worth” isimli şarkılarını dinlemeni tavsiye ederim.

Graham Nash: Aynı yıllarda İngiltere’den çıkan önemli bir grup olan The Hollies grubunun bestecisi ve solisti. Bu grup özelikle vokal tekniği ile öne çıkmış bir gruptur. Ama biz bu önemli müzisyeni, 80’li yıllarda “Anılar 9” isimli ellerden düşmeyen kasetteki “Prison Song” isimli şarkının bestecisi ve yorumcusu olarak biliriz.

Neil Young: Kanada’lı bir müzisyen ve gitarist. Stephen Stills ile beraber Buffalo Springfield isimli grupta da müzik yaptı ama bana göre o diğerlerinden biraz farklı, adeta bir yalnız kovboy gibi, iyi bir akustik gitar tekniği ve kendisine has bir vokale sahip.
Yazı: CSNY | Yazan: Özgür Ay

Bu dört müzisyenin bana göre en önemli ortak noktası, sol görüşe yakın durmaları ve toplumsal hareketlere karşı duyarlılıklarıdır. Aktif müzik yapmaya başladıkları zamandan itibaren politik çizgileri olan ve bu çizgileri bir oranda korumuş ender müzisyenlerdir.

Neyse, biz yine müziğe dönelim. Bu dört tecrübeli, yetenekli ve üretken müzisyen 70’li yılların ilk yarısında bir araya gelirse ne olur? Mutlaka iyi bir şeyler olur, zaten iyi bir şeyler oldu, yaptıkları müzik ile dinleyenlerin kulağının pası silindi. Vokal tekniğinin sınırları nasıl zorlanır, nasıl ustalıkla kullanılabilir, gitar akorları içinde tek bir ses ile dans edecek tek bir vokal nasıl yazılır, söz ve müzik dengesi nasıl olur bu örnekler duyuldu. Üstelik bunlar duyulurken güzel şarkılar da öğrenildi. Eğer rock müziği merak ediyorsan, bu müzisyenleri gerek önceki grupları ile yaptıkları müzikleri, gerekse beraber ürettiklerini mutlaka dinlemelisin. Bu muhteşem dörtlü (esasında üçlü diyelim Neil Young zaman zaman geldi ama renk kattı) rock-folk tarihinin seçkin müzisyenlerindendir. Bu muhteşem dörtlünün en sevdiğim birkaç şarkısını da seninle paylaşmak isterim.

Helplessly Hoping

Beni ilk etkileyen şarkıları Helplessly Hoping: Bu şarkı 3 vokal üzerine yazılmış muhteşem bir folk şarkısıdır. Şarkı basit ama bir o kadar kendine özgün arpej ile başlar ve 3 vokal üzerine sözler adeta bir rüzgar gibi üzerine doğru eser, sonra vokal rüzgarı yavaşça durur ve tek bir sese düşer. O tek sesin olduğu bölüm bile belli ki çok düşünülmüş, sanki sadece şarkı söylememişler, bir şeyler anlatmaya çalışmışlar ve en iyi nasıl olur, nasıl anlatabiliriz diye düşünmüşler.

Helplessly hoping her harlequin hovers nearby
Awaiting a word
Gasping at glimpses of gentle true spirit, he runs
Wishing he could fly
Only to trip at the sound of goodbye
Wordlessly watching, he waits by the window and wonders
At the empty place inside
Heartlessly helping himself to her bad dreams, he worries
Did he hear a goodbye?
Or even hello?
They are one person
They are two alone
They are three together
They are for each other


Ohio

Grubun en çok sevdiğim şarkılarından biri tam bir rock şarkısı ritmi ve melodisi ile orijinal bir şarkı. Aynı zamanda toplumsal bir olay üzerine yazılmış bir şarkı. 1970 yılında Ohio eyaletinde Kent State Üniversitesi’nde, Vietnam Savaşı’na karşı gösteriler yapan bir öğrenci grubuna ateş açılması ile ölen 4 kişi için Neil Young tarafından yazılmış bir şarkıdır. Şarkı sözleri ve müziği ile son derece akıcıdır. Sana samimi olarak söylemek isterim ki kötü bir olay vesilesinde böylesine güzel şarkıların yazılması beni pek mutlu etmez, şarkı çok güzel tabi ama yine de tercihim, keşke bu olay olmasaydı ve bu şarkı da yazılmasaydı…

Tin soldiers and Nixon’s coming
We’re finally on our own
This summer I hear the drumming
Four dead in Ohio


Teach Your Children

Eğlenceli bir country gitar solosu ile açılır şarkı, sonra yine grubun ustalıkla kullandıkları üçlü vokalleri tüm şarkı boyunca devam edecektir. Aralardaki sololar şarkının melodisine uygun eğlenceli devam eder, çünkü sözler umut dolu, öğretici, keyiflidir, söz ile müzik bütünleşmiştir. Bu arada ritme kaptırırsan kendini, bir bakmışsın hafifçe dans etmeye başlamışsın. Ne güzel bir şarkıdır, bu şarkıyı söyleyebilen dinleyen insan güne iyi başlar, çevresine dokunur, hayatı sever her şeye rağmen, ben bunu hissederim her dinlediğimde…

You who are on the road
Must have a code that you can live by
And so become yourself
Because the past is just a good-bye.
Teach your children well,
Their father’s hell did slowly go by,
And feed them on your dreams
The one they picks, the one you’ll know by.
Don’t you ever ask them why, if they told you, you will cry,
So just look at them and sigh
And know they love you.


Daha çok şarkı yazabilirim burada ama bu grubu senin dinleyip, şarkılardaki diğer güzellikleri senin keşfetmeni isterim. Öylesine güzel şarkılar yazmış bir grup ki hangi şarkısını dinlesen hangi albümünü alsan iyi ki aldım, iyi ki zaman ayırıp dinledim dersin. Hele bir de enstrüman çalabiliyorsan, kaptırırsın kendini, saatlerce çalıp söylersin, hem dinleyiciye hem yorumcuya keyif verir.

Ayrıca şarkı yazmak isteyenler için, söz-müzik bütünlüğü ve akor kullanımı açısından nadir şarkılar sunmuş, bana sorarsan bu açıdan da öğretici bir gruptur.
 
 
Özgür Ay
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan