Satır Arası

Duygular ve Gelişim

5 Ağustos 2022

Yazı: Duygular ve Gelişim | Yazan: Yaşam Koçu Nalan Erpolat

Duygusal Olmak” yazımda, duygusal olmak ile duygulu olmak arasındaki farka değinmiştim ve duygulu olmanın ne olduğunu, hayatı ne kadar olumlu etkilediğini yazmıştım.

Peki nasıl duygulu bir insan olunur?

Bireyler, kendi hâllerinde yaşarlarken, kendiliğinden duygulu insan haline gelmezler. Duygusallık çizgisinde kalırlar. Duygulu olabilmek yüksek bir farkındalık, bu farkındalık da ciddi bir bilgi altyapısı gerektirir.

Her şeyden önce insanın duygularla tanışmasının ve duygu gelişiminin nasıl olduğunu bilmek gerekir.

İnsan yaşamının farklı dönemlerinde farklı duygular ortaya çıkar. Her ne kadar duygulardan bahsediyor olsak da aslında bu gelişim biyolojik kökenlidir çünkü duygular, normal gelişim gösteren bebeklerin hepsinde hemen hemen aynı zamanda ortaya çıkar. Çoğunluğu yaşamın ilk yılında ortaya çıkan duygular temel duygular ya da birincil duygular olarak adlandırılır. Bebekler bu duyguları yüz ifadeleri ile dışarıya yansıtırlar. Hoş olan duygularda gülümser ve hoş olmayan duygularda ise yüzlerini buruştururlar.

6 Temel/Birincil Duygu

  • Neşe/Mutluluk
  • Üzülme
  • Öfke
  • Tiksinme/İğrenme
  • Korku
  • Şaşırma

Bu temel duyguların dışında bir de ikincil ya da öz-bilinçli duygular vardır.

Suçluluk duyma, utanma, mahcubiyet, kıskançlık, imrenme, gurur duyma, empati gibi daha üst düzey duygulardır. Bu duyguların ortaya çıkması için, zihinsel kapasitenin gelişmesi gerekir. Yaşanan yıllarla, çevresel ve kültürel etkilerle çocuğun benlik duygusu oluştukça, doğruyu yanlışı fark etmeye başladıkça bu duygular yavaş yavaş oluşur.

Duygu Farkındalığı Gelişim Aşamaları

İlk 5 yılda, çocuklar aynı anda birden fazla duygu hissedemezler. Ya tamamen mutlu ya da tamamen mutsuz hissederler. 5 yaşından sonra, aynı anda farklı duyguların da hissedilebileceğini fark ederler ama bu aşamada da yine ya birkaç iyi duygu ya da birkaç kötü duygunun aynı anda hissedilebileceğini düşünürler. Ancak 8-10 yaşlarında aynı olaya ya da nesneye karşı zıt duyguların da beslenebileceğini anlarlar. Ancak bu anlayışla davranışlarının sorumluluğunu alır ve duygu-davranış dengesini kurmaya başlayabilirler. Tabii, bu gelişim sürecinde sosyal destek de çok önemlidir. Yeterli sosyal destek alamayan çocuklar, aynı anda birden fazla duygu hissedilebileceğini çok geç yaşlarda fark edebilirler.

Duygu farkındalığı olmadan, duygulu olmak mümkün değildir. Duygu farkındalığının oluşması, birbirine yakın ya da zıt duyguların fark edilmesi için de duyguları yaşayabilmek gerekir. Bu dönemleri sağlıklı geçirmiş olan her birey, duygusallık girdabının içine girmeden, duygu düzenleme becerisini geliştirerek hayatını yaşayabilir.

Elbette, herkes çocukluğunda duygularını anlayabileceği ya da duygu farkındalığını geliştirebileceği bir ortama sahip olamamış olabilir. Fakat bu hayatın bundan sonrasının zor geçeceği anlamına gelmez. Duyguların farkındalığının önemini anlayabilmek ve duyguları yaşayabilmek için herkes kendine alan oluşturabilir. Bunun için yapılacak ilk iş kendine karşı anlayışlı olabilmektir.

Duygu farkındalığı, her yaşta herkesin geliştirebileceği bir beceridir ve hayatın geri kalan kısmının huzurla yaşanması için çok önemli bir özelliktir.
 
 
Nalan Erpolat
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan