Sağlıklı Beslenme & Diyet

Merhaba, Ben Kolesterol!

4 Ekim 2023

Yazı: Merhaba, Ben Kolesterol! | Yazan: Uzm. Dyt. Şeydanur Özpınar


Kolesterol Plaklarının Tıkadığı Bir Alter

Muhakkak “kolesterol” ile bir yerlerde yollarınız kesişmiştir. Karşınıza kolesterol ile ilgili onlarca bilgi çıkmıştır. Örneğin bazen kolesterolü damar tıkanıklığı ile bir arada duyarken, başka bir yerde beynimizin yapısında yer aldığıyla ilgili bir bilgiyle karşılaşmış olabilirsiniz. Öyleyse bu kolesterol dediğimiz şey iyi mi, yoksa kötü mü karar veremiyor olabilirsiniz. Bugün, kolesterol ile ilgili tüm bildiklerinizi unutmanızı ve kolesterolün size kendini anlatması için bir şans vermenizi istiyorum.

Nedir bu kolesterol?

Kolesterol, vücudumuzda bulunan bir yağ türüdür. Hücrelerin oluşması, yiyeceklerin sindirilmesi ve hormonların üretilmesi gibi pek çok kilit rol üstlenmektedir. Vücudumuzun doğru bir şekilde çalışabilmesi için kolesterole ihtiyaç duyulmaktadır.
Ana işlevi, hücre zarlarının bütünlüğünü ve akışkanlığını korumakla birlikte steroid hormonları, safra asitleri ve D vitamini gibi organizma için hayati önem taşıyan maddelerin sentezi için bir öncü olarak hizmet etmektir.

Vücudumuzdaki kolesterol miktarını nasıl öğrenebiliriz?

Sağlığınızı etkileyebilecek farklı kolesterol türleri vardır. Taramalar ve kan testleri yoluyla belirlenebilirler. İnsanlar kolesterolden bahsederken sıklıkla “LDL” ve “HDL” terimlerini kullanırlar. Her ikisi de kolesterolün vücudunuzun her yerine kan aracılığı ile taşınmasından sorumlu olan yağ ve proteinden oluşan bileşikler olan lipoproteinlerdir. Bunları kolesterol taşıyan arabalar gibi düşünebilirsiniz.

Diğer yandan kolesterolünüzü kontrol ettirdiğinizde, hem HDL hem de LDL’nizin yanı sıra toplam kolesterolünüz ve trigliseritleriniz için de ölçümler yapılmaktadır. Tüm bu kolesterollerin vücudunuzdaki değerlerine basit bir kan tahlili ile kolaylıkla ulaşabilmektesiniz.

HDL kolesterol iyi kolesterol olarak adlandırılırken; LDL kolesterol neden kötü kolesterol olarak adlandırılmaktadır?

LDL kolesterol ve HDL kolesterolü birbirinden ayıran en önemli şey, çalıştıkları yöndür. İyi kolesterol olarak bilinen HDL, kolesterolün doku ve damarlardan karaciğere taşınmasını sağlar. Kötü kolesterol olarak bilinen LDL ise dokudaki kolesterolü vücutta ihtiyaç duyulan bölgelere taşımakla görevlidir.

LDL kolesterolün kötü huylu kolesterol olarak bilinmesine aslında hiç gerek yok. Çünkü yaptığı iş en az HDL kolesterol kadar kıymetli. Eğer vücudunuzda LDL kolesterol olmazsa organlarınızdaki hücrelerin yenilenmesi için gerekli kolesterol taşınamaz ve vücudunuz kendini yenileyemez. Dolayısıyla LDL kolesterolü “kötü” diye tanımlamak pek de doğru değil.

Kötü olan, LDL kolesterolün yapısının değişmesi sonucu ortaya çıkan okside olmuş LDL’dir.

Peki LDL okside olursa neler olur?

Bireylerin yaşam tarzlarındaki yanlış alışkanlıkları sebebiyle, LDL kolesterol yapı değiştirmeye başlayabilir. LDL kolesterolün yapısının değişmesine sebep olan etkenler arasında:

  • Yanlış ve gereksiz ilaç kullanımı.
  • Tarım ilaçlarına fazla maruziyet.
  • İşlenmiş gıdaların fazla tüketilmesi.
  • Unlu ve şekerli gıdaları fazla tüketmek.
  • Sigara içmek ve fazla alkol tüketmek.
  • Yanlış ve kontrolsüz egzersiz yapmak.
  • Kızarmış, barbekü veya yüksek ısıda pişmiş gıdaları tüketmek
  • sayılabilmektedir.

Bunlar sık bir şekilde yapıldığında LDL kolesterolün yapısı bozulmaya başlar.

Normalde, damarların içerisinde yapısı bozulmamış LDL kolesterol rahatlıkla ilerleyebilirken yapısı bozulan LDL kolesterol damar çeperlerine yapışmaya başlar. Bununla ilgili beynimize sinyal gider ve beynimiz damarların içerisinde ne olduğunu anlamlandırabilmek adına bölgeye çok sayıda bağışıklık hücresi gönderir. Fakat bağışıklık hücreleri olay yerine ulaştığında bu yapısı bozulan LDL kolesterolün üzerine yapışmaya başlar. Her seferinde beyin cevap gelmediği için o bölgeye yeni bağışıklık hücrelerini gönderir ve sonucunda üst üste yapışıp kalan bağışıklık hücreleri, orada “plak” dediğimiz maddeleri oluşturur.

İşte bu bahsedilen plak, bir süre sonra damarları tıkar ve kardiyovasküler hastalıkların oluşmasını tetikler. Örneğin kalp krizi gibi.

LDL kolesterolümüzün yapısının değişmemesi için neler yapmamız gerekir?

  1. Öncelikle bilmelisiniz ki LDL kolesterolün yapısının değişmesine sebep olan en temel faktör, vücuttaki inflamasyondur. Obezite, belirli bir zaman sonra vücuttaki iltihabi olayları tetiklemektedir. Bu sebeple ilk iş olarak ideal ağırlığınıza gelmelisiniz.
  2. İşlenmiş gıdaları değil, işlenmemiş gıdaları tüketmelisiniz. Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmek tüketmek buna örnek olarak verilebilir.
  3. Mevsiminde sebze ve meyveleri tüketerek tarım ilacı maruziyetinizi en aza indirmelisiniz. Bununla birlikte aldığınız sebze ve meyveleri mümkün olduğu kadar kabuksuz tüketmelisiniz. Kabuksuz tüketilemeyecek sebzeleri (yeşillikler gibi) karbonatlı suda bekleterek tarım ilaçlarından arındırmaya çalışmalısınız.
  4. Omega-3 , E vitamini, C vitamini gibi antioksidan besin ögelerini tüketmeye özen göstermelisiniz.
  5. Bol bol oksijen almaya gayret etmelisiniz. Spor salonları yerine temiz havada yürüyüş yapmaya gayret etmek iyi bir tercih olacaktır.

 
 
Uzm. Dyt. Şeydanur Özpınar
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan