İçimdeki Sesler

Paramparça

17 Ocak 2024

Yazı: Paramparça | Yazan: DemetAlbayrakoğlu

Hangi parçamı alıp da sarmalasam ki? Nereye elimi atsam kabuk tutmuş başka bir yaram elimde kalıyor sanki. Acılarım amma da çokmuş. Üzerine örtmeye çalıştığım, zamanla unuttuğumu sandığım acılarım. Ama bak, hayatta kötü giden bir olay karşısında nasıl da hemen dağılıveriyorum. Aslında o anda yaşadığım acı, yaşamış olduğum başka bir acıyı tetikliyor ve onu hatırlatıyor bana. Onu hatırlayınca diğerleri de peşi sıra geliyor. Off, nasıl çıkıvereceğim bu işin içinden, bilmiyorum. Düşünmekten beynim sanki patladı ve parçaları yerden alıp birleştirmeye çalışıyorum. Başaracağım da sanki. Allah aşkına o kadar kolay mı bu iş? Bu hayat denilen yolu tek başına yürümek.

Hiç mecalim de yok, çok yorgunum. Taburenin üstünde, beynimi yormadan sadece saatlerce oturmak istiyorum. İçimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Böyle oturdukça; içimde ne kadar çok halledemediğim, üstesinden gelemediğim olay biriktirdiğimi anlıyorum. Nasıl da bir anda böyle dağılıverdim.

Birdenbire mi oldu sence bütün bunlar?

Ruhun sinyallerini çok önceden vermeye başlamıştı sana. Dışarı çıkmak istemeyişin, evde tek başına olmayı sevmen, geceleri uykuya bir türlü dalamaman, panik atak gibi nefes alamıyor gibi hissetmen, gecenin bir körü pencereyi açıp derin derin nefes almaya çalışman, arayanlara dönmek istememen, kaçıp uzaklaşmak istemen.

Kimden kaçmak istiyorsun? Nereye gideceksin peki?

Sanıyor musun ki aynı kafayla uzaklara gittiğinde bir şeyler değişecek ve iyileşmeye başlayacaksın? Önce, bu kırık dökük parçalarını birleştirmen gerek, iyileşme yolunda adım atmak için. Kimse senin adına bunu yapmayacak, yani bir kurtarıcın olmayacak. Evde tek başına oturduğunda ve kapı çaldığında beklediğin o kurtarıcıyı karşında bulamayacaksın. Bu kadar kolaycılığa kaçma artık. Bir silkelen ve kendine gel. Silkelendiğinde, o kırık dökük parçalarının yerlere saçılacağını ve bir daha asla toplayamayacağını düşünüyorsun içten içe, değil mi? Düşünme artık. Başla bir yerden.

Psikiyatristse psikiyatrist, dostsa dost.

Bunu kendin bulacaksın. Kime içini daha kolay açabileceksin? Kime anlatabileceksin çocukluk travmalarını? Karşımda öyle acınası durma. Aradığın o güç senin içinde, bir yerlerde saklı biliyorsun. Sana, yaşadıkların karşısında çok çabuk dağıldın demiyorum. Ayakta kalmaya çalıştın, hayatını bir şekilde devam ettirmeye çalıştın. Çok da iyi bir iş çıkardın bence. Ama buraya kadar. Şimdilerde, yaşadığın onca şeyin seni sürüklediği yerdesin. Buradan bakıldığında, böyle görünüyorsun. Şimdi sana sorsam, gerçekten böyle mi, diye. Onu bile söylemek istemeyeceksin. Çünkü o kadar bıkkın hissediyorsun kendini. Sürekli kendini ifade etmeye çalışmaktan, birilerine kendini anlatmaya çalışmaktan o kadar yorulmuşsun ki. Ama insanlar, anlamak istedikleri kadarını anlıyor. Fazlasını duymak bile istemiyorlar, inan. Aslında kimse bu devirde, dert dinlemek istemiyor, bizler o kadar bencil ve çıkarcı varlıklar haline dönüştük maalesef.

Sen öyle değilsin ama.

Sen, hayatın boyunca hep dinleyen tarafta oldun. Çevrendekiler hep anlattı, sen hep dinledin, hep onlara yardımcı oldun. Fedakarlık eden taraf hep sendin. Yani hep veren ama almayan taraftın sen. Almanın nasıl bir şey olduğunu bile bilmiyorsun. İnsanlar sana bir şeyler vermek istediğinde kendini rahatsız hissediyorsun. Hiç alışmamışsın ki almaya. Vermeye o kadar odaklısın ki. Sonuç, ortada işte. Hani, nasıl bu hale geldim, diye soruyorsun ya içinden. Çok belli değil mi gerçekten?

Senin en beğendiğim özelliğin neydi biliyor musun? Spora olan sevgin.

Biliyorsun, spor aslında bir disiplin işi. Onu hayatının bir parçası haline getiremedikten sonra sadece bir gösteriş aracı haline dönüşüyor. Hergün düzenli spor yaptığın zamanları hatırlıyor musun? Ne kadar da mutlu görünüyordun o zamanlar. Şu anda bile, oturduğun yerden bile kaslı bacaklarını seçebiliyorum. Sadece biraz paslanmışlardır bence o kadar. Yeniden başlasan spora. Buradan başlasan, eski seni sana hatırlatır belki de.

Bilemiyorum gerçekten. Bence sen kalkabilirsin yerinden. Gücünü toplayabilirsin. Unutma, ben senin mantık tarafınım ve hep yanımdayım. Duyguların iyileşene kadar da daha sık yanında olacağım. Hadi, bir gayret göster.

Kendine iyi bak.
 
 
Demet Albayrakoğlu
 
 

Yazarın Notu:

İlk defa bir resme bakıp onun bende uyandırdığı hislerden hareket ederek, yazımı hazırladım. Beğendiniz mi?
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

10 YORUMLAR

  • Yanıtla Emine Öztürk 17 Ocak 2024 at 12:32

    Beğenmek ne kelime Demet Hanım,
    Ba-yıl-dım…

    Bence herkesin zaman zaman iç sesiyle, özüyle konuşturken kurduğu, kendinden cümleleri bulacağı şahane bir yazı.

    Kaleminize sağlık.🙏🧡

    • Yanıtla Demet Albayrakoğlu 17 Ocak 2024 at 14:25

      Emineciğim, çook sevindim beğenmene. İlk kez böyle bir şey denediğim için biraz heyecanlıydım. Kelimelere dökmeye çalıştığım duygular yüreğine değmişse ne mutlu bana. Yorumun için çok teşekkür ediyorum. Sevgiler 💕

  • Yanıtla Sonay Karasu 20 Ocak 2024 at 22:17

    Herkesin kendi içine yazdığı mektuplardan akraba cümleler bulabileceği, içsel bir sohbet gibi yazınız. Benim çok akrabam var bu sohbetin içinde.
    Kaleminiz tükenmesin dilerim.
    Selam ile
     
     
    İnsan bazen kendi yasını tutar.
     
    Yazdığım bütün günlükleri kendime adadım. Ölmeden, ölümün getirdiği bütün acıları yaşadım ve yasımı da tuttum. Yasım size yük olmasın istedim. Ben ömrümün bütün “off”larını ciğerlerimin taa en derinlerinden senelerce çektim. Dünya sırtımda kocaman bir yuvarlaktı.

  • Yanıtla Metin Çoban 21 Ocak 2024 at 09:19

    Sevgili Demet yazın çok güzel. İnsanlar doğaları gereği bencildir; her zaman kendi mutluluğunu düşünürler, mutluluğu için tüm acılardan kaçınmaya çalışırlar. Bunu da başka birilerine aktararak oluyor. Aktarılan kişi de maalesef o kişinin dertleriyle kendisi de dertli hale geliyor. Bu durumdan kurtulmak için kendi hobilerine dönmek yardımcı olacaktır. Benim tavsiyem ise, o tür insanları bırakıp daha elitist insanlarla dostluk kurmak.
     
    Kusura bakma akıl verici gibi görünüyorum ama başıma gelen şeylerden çıkarımım.
     
    Bana katlandığın için teşekkürler 😃
     
    Sevgiler ❤️

    • Yanıtla Demet Albayrakoğlu 23 Ocak 2024 at 14:04

      Sonay Hanım, çok teşekkür ediyorum bu güzel ve nazik yorumunuz için. Kendinizden, ailenizden bir şeyler bulabilmeniz beni çok mutlu etti. 💕
       
      “Ölmeden, ölümün getirdiği bütün acıları yaşadım ve yasımı da tuttum. Yasım size yük olmasın istedim. Ben ömrümün bütün “off”larını ciğerlerimin taa en derinlerinden senelerce çektim.”
       
      Bu satırlar beni çok duygulandırdı. Benim de bir zamanlar yaşadığım derin bir yas sürecinde kendimi hatırladığım satırlar oldu. Çok teşekkür ederim katkınız için.
       
      Çok sevgiler.

    • Yanıtla Demet Albayrakoğlu 23 Ocak 2024 at 14:08

      Metin Bey, ne demek estafurullah. Yorumunuzla beni mutlu ettiniz. 😊 Aslında bu fotoğrafı görünce nedense çok beğenmiştim ve ona bakarak onun ağzıyla bir şeyler yazabilir miyim diye denemek istedim. Tabii ki yaşamımdan ufak tefek kesitler de vardır içerisinde. İnsanız, zaman zaman kendimizi bu fotoğraftaki gibi dağılmış ve paramparça hissedebiliriz. Onun duygularına tercüman olabilmişsem ne mutlu bana.
       
      Tekrar teşekkür ederim katkınız için.

  • Yanıtla Mucella Türkoğul 1 Şubat 2024 at 04:13

    Beğenmek ne kelime çok güzel bir yazı tebrikler , insan bunu ne kadar sık hatırlarsa kendi karanlığından o kadar çabuk çıkabiliyor, kendine dönmek ve kendini hatırlamak , herkese gösterdiğin şefkati kendine göstermek , her şeyin zıddı ve çaresi içimizde saklı ki bu yazınızda bunu çok da güzel açıklamışsınız , teşekkürler, kutlarım ..

    • Yanıtla Demet Albayrakoğlu 1 Şubat 2024 at 15:55

      Mücella Hanım, ne güzel bu güzel yorumları ve katkıları okuyabilmek. Çok teşekkür ediyorum, mutlu ettiniz beni. Sıklıkla unuttuğumuz kendimiz, belki de en çok bize ihtiyaç duyuyor değil mi ? Çok sevgiler 💕

  • Yanıtla Josef Kılçıksız 1 Şubat 2024 at 07:57

    Arayan bir şey bulmadı, çünkü nerede ne aradığını bilmeden arayıp durdu insan. Yazınız, kendini bulmaya yönelik, insanın kendisiyle samimi bir sohbeti gibi geldi.
    Nerede, ne aranacağını bilen bir yazı.
    Kutlarım

    • Yanıtla Demet Albayrakoğlu 1 Şubat 2024 at 15:57

      Josef Bey, çok mutlu ettiniz beni. Katkılarınız ve yorumlarınız için çok teşekkür ediyorum. Evet, çoğu zaman otomatik pilotta yaşadığımız için farkında olamıyoruz çoğu şeyin. Bahsettiğiniz, samimiyet çok kıymetli benim için. Umarım her birimiz zaman zaman başarıyoruzdur bunu. 😉

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan