Yazarın Tüm İçerikleri

Zeynep Mete

Nasıl? | Zeynep Mete
Martan'ın Sepeti

Nasıl?

Kendime nasıl bir isim bulacağımı bilemedim, size bıraktım. Siz tüm olanları okuyunca bana nasıl bir isim bulacağınıza karar verirsiniz artık. Fakirliğin kokusunu bilir misiniz? Ağır ve hüzünlüdür. Ekşimiş maya, gölgede kurumuş çamaşır, küflü peynir gibi kokar. Üstelik ne kadar temizlenip paklansan çıkmaz o koku……

16 Şubat 2019
Kanatlar | Asma Kilit | Anahtar | Eski
Martan'ın Sepeti

Kanatlar

Kuşlar ve ruhlar sonsuzluğu kucaklamak için kanatlar taşır. Biz de bir zamanlar iki güzel kanada sahiptik. Onlar gibi değildi belki taşıdığımız kanatlar, biz yeryüzü hallerini davetkârlıkla kucaklamak için vardık. Üzerimizde, yumuşatılmış kuşaklarla kenetlenmiş ve damarları boyunca bıkmadan usanmadan birbirini takip eden, tamamlayan, saran imgeler…

2 Şubat 2019
Ne?
Martan'ın Sepeti

Ne?

Her gün en az kırk, elli kişi bakar bana oysa tam yüz elli yaşındayım. Ne kafalar gördüm ben ve o kafaların üzerinde ne gözler, ne saçlar, ne bıyıklar, ne kaşlar, ne yanaklar, ne dudaklar… Böleee bakarlar bana… Kendilerinden bir iz, onlara ait bir dokunuş,…

19 Ocak 2019
Meselâ
Martan'ın Sepeti

Meselâ

Üniversitede ilk öğrendiğim bilimsel veri gözün bin yıllar süren rejenerasyonu sonucunda en çok yeşil rengin tonlarını ayırt ettiğiydi meselâ. Çok etkilendim; kendi kendime arkadaş ihtiyaç gerçeği doğurup geleceği planlıyor doğruymuş dedim. Demek avlanmak karnını doyurmak için bile olsa imkansız seferber olabiliyormuş gibi bir sonuca…

5 Ocak 2019
Rû Rûberû Rûhberûh
Martan'ın Sepeti

Benim adım Rû* Evinizde, işinizde, aşınızda ve dahi aşkınızda, sevdiklerinizin gözlerinde, sevgisizliğinizde, sevgisizliğe mahkum ettiklerinizin gizlerinde, bin türlü sırrınızı gömdüğünüz unutulmuş çekmecelerinizde yaşarım. İşlediğiniz günahların kalbinizi vuran kara dikeniyim. Bir tek gözyaşınızda barınamam… Bazen bin bazen bir olursunuz, görürüm, Rû’yum ben… Siz beni göremezsiniz,…

22 Aralık 2018
zaman
Martan'ın Sepeti

Zaman

Ağzıma kadar doluyum, içine zaman tıkılmış, basılmış ne kadar asım takım varsa taşımaktan dikişleri sökülecek valiz gibiyim. En iyisi zaman gelmeden minareden at beni. Dur,dur, dur! Ya da durma! Koş!!! İn aşağıya ama sakın tutma beni. Ben kendimi tutarım. Tutamazsam da nasılsa minareden düşerken…

8 Aralık 2018
Kavuşmaya Doyamayanlar
Martan'ın Sepeti

Kavuşmaya Doyamayanlar

Bir zamanlar toprakların birinde birbirini çok seven fakat hepimizin bin yıl geçse de unutmayıp, tahmin edeceği sebeplerden kavuşamamış iki aşık varmış. Herhalde kavuşmaya doyamadıklarından “Ölüm bizi ayırana kadar” yemini edemeyeceklerini anlayınca sonsuzlukta kavuşmaya karar vermişler. Kendileri gibi iki arada bir derede; hem kendinden bir…

24 Kasım 2018
10 Kasım | Hatırlarız
Martan'ın Sepeti

Hatırlarız

Hatırlayarak başlarız hayata ve hatırlayarak devam ederiz. Babamızda yaşarken bir anne bulmamız gerektiğini hatırlarız. Annemizdeyken ise hayata tutunmak için gerekenleri düşlerle süsleyerek dokuz aylık uykumuzda hatırlarız… Sonra ciğerlerimize değen ilk oksijenle nefes almamız gerektiğini hatırlarız. Büyürken gördüklerimizi, yaşarken kanatlarımızı açmamız ve daha yükseğe çıkmamız…

10 Kasım 2018
Angaje | Kedi
Martan'ın Sepeti

Angaje

Kışa angaje olmuş sonbaharın sonu Kış ise ilkbaharla olan angajman şartlarını yerine getirmek adına beyaz örtüsünü çoktan tepelere birer birer serdi bile. Ben, sakin sessiz evimde, sıcacık sepetimde uyuklamaktayım. Bu evde olup bitenlerin hiçbirine benimle ilgili olsalar bile dahil olmuyorum, taraf da değilim. Yalnızca…

27 Ekim 2018
Altı Dolunay
Martan'ın Sepeti

Altı Dolunay

Son geçişle bugün arasında altı dolunay vardı. Açlık ve çaresizlik inatçı bir bit gibi, eprimiş ve ters yüz edilmiş gömleğinin yaka dikişlerine kadar yerleşmişti. Kuşlara bile saklanacak çalı doğurmayan ağaçsız ve kurak iklim bize ekmek parasını başka nereden verecekti, diye düşündü. Sarma sigarasını yaktığı…

13 Ekim 2018
Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan