Merhaba,
Pin kodu seansında “Bir şeyler yazman gerekiyor,” dendiği günün ilerleyen saatlerinde yazı yazmam için gelen teklif güzel bir işaretti ve işte buradayım. Aslında genel anlamda hayata, yogaya ve sağlıklı yaşama dair yazmak istiyorum fakat öncelikle bir tanışma yazısı olsun istedim 😉
46 yaşında, 23 ve 18 yaşlarında iki çocuk annesiyim. 2012 yılında tam da 40 yaşımda iken hayatım bildiğiniz 180 derece değişti.
Dönüşüm Başlıyor
39.5 yaşındayken yakın bir arkadaşım; “40 yaşına geldiğinde aynaya bakacaksın ve nasıl da yaşlanmışım ne büyük değişim diyeceksin,” demişti… Altı ayda ne kadar değişebilirim ki dedim kendi kendime veee 6 ay sonra sadece aynaya baktığımda gördüklerim değil tüm hayatım değişti. Kendimi bildim bileli kıvırcık olan saçlarım bile değişime uğramış ve düzelmişti. Büyük konuşmuşum anlayacağınız.
Kafka’nın “Dönüşüm” adlı eserinde anlattığı gibi… O an farkında değildim fakat kendime olan yolculuğum başlamıştı…
40 yaşına kadar günleri; çocukları, arkadaşları, kahvaltılar, kahveler çerçevesinde geçen ben, eşimin beyin kanaması ardından geçirdiği beyin ameliyatı, (bir gün bizi tanımadığı, başka bir gün belden aşağısının tutmadığı, başka bir gün 3 yaşında bir çocuk olduğu, gece uyurken Allah’ım sabah neye uyanacağız diye düşündüğüm belirsizlik dolu günler ve geceler sinsilesi) iş yerlerinin satılması, birden bire dibi görmüş ben ve ailem… 20 yıl aradan sonra sudan çıkmış balık misali ne yapacağını bilemeyen bir ben…
Çok uzatmayacağım, diyeceğim fakat miheng taşlarını anlatmam gerek… Evett nerde kalmıştık? Ah tamam az önce okuduğunuz gibi eşim -2 çocuğu ve yıllarca tüm aileyi sırtında taşıyan güçlü adam- bütün bunları yaşıyor ve biz dibi görmüşken çalışmam şarttı fakat ne iş yapabileceğimi bilmiyordum. Tek bildiğim 40 yaşına kadar hiç kimseden hiçbir şey talep etmemiş biri olarak zor bir durumdaydım.
Ailelerimiz, arkadaşlarımız bir şeye ihtiyacınız var mı diyen insanlar topluluğu… Ve o zaman fark ettim ki insan “Evet ihtiyacım var,” diyemiyor (Bu farkındalıkla birine bir şeye ihtiyacın var mı diye sorarken gözlem yapıyor ve gördüğümü ona hissettirmeden tamamlamaya çalışıyorum artık.)
İlk destek bilinçsizce zannetsek de farkındalıkla olduğundan eminim, 12 yaşındaki oğlumdan geldi. “Ben okula servisle gitmek istemiyorum, büyüdüm ve metro kullanmak istiyorum,” dedi. Bizim servis için ayırabileceğimiz bir bütçemiz yoktu, farkındaydı, o küçücük yüreğiyle bizi incitmeden katkı sağlamaya çalışıyordu.
Eşimin ameliyat olduğu günün sabahında Karakterler Dünyası Çocuk Mağazasında Genel Koordinator ve Mağaza Müdürü olarak işe başladım. Annem Salih’e bakıyor. Ben çalışıyordum. 6 ay kadar sonra Salih evi toparlıyor ve yemek yapıyor, ben çalışıyordum. Roller değişmişti. 9 ayın sonunda, kısaca iş verenimle bakış açısı farkından dolayı, ihtiyacım olduğu halde, kendime saygım ağır bastığı için işten ayrılma kararı aldım.
Zorlu bir süreç daha başlamıştı.
Çalışmam gerekiyordu, işler de kapıda sıralanmamıştı malesef… İçime kapandığım, hazmedemediklerimin arttığı varsayımlar ve zihnimi susturamadığım günler, geceler ard arda geçiyordu. Sonrasında fark ettiğim üzere depresyondaydım.
Bir gece uykumda girdigim ağlama krizi, gözümü açtığımda başımda Metincan ve Salih’in korku dolu yüzleri ve o muhteşem aydınlanma hallerinden biri daha…
“Ne yapıyorsun Fatoş?” dedim.
“İnançlı mısın?”
“Evet…”
“Rızkın Allahtan olduğuna inanıyor musun?”
“Evet.”
“Veren Allah, alan Allah mı?”
“Evet…”
“Öyleyse birilerini suçlamayı bırak. Onlar sadece vesile. Verirken nasıl vesileler varsa alırken de var. Kendine gel ve silkelen, böyle başta kendine ve tabi sevdiklerin dahil hiç kimseye faydan yok!”
Ertesi gün evimi toparlamakla başladım işe. Sonra “İş istiyorum Allah’ım,” dedim. “Kapılar aç bana.”
Aynı gün akşam olmadan okuldan yakın bir arkadaşım aradı bir anketörlük işi varmış. “Yapmazsın ama söylemek istedim,” dedi. “Neden olmasın?” dedim. Gittim, görüştüm. Anket başına 7.5 Tl, konulara göre değişkenlik gösteriyor tabi. “Tamam,” dedim “bir yerden başlamalıyım.”
İlk çalışmam hamilelerleydi. Sonrasında araba yedek parça vs vs… Ağlayarak eve döndüğüm günler oldu. O an için kötü insanlar diye düşündüğüm sonrasında öğrenmem için hayatıma dahil olanlar diye baktığım insanlar yüzünden…
Hayatımın bu evresi egom ve yok dediğim, fakat var olduğunu keşfettiğim gizli kibrimin törpülemesi içindi…
Hiç bir karşılaşmanın tesadüf olmadığının farkına vardığım, 2 yıl önce bir arkadaşım aracılığı ile tanıştığım, sonrasında hiç görmediğim, tevafuk sonucu yeniden karşılaştığım sevgili Gülsün, kendimi bulduğum iş için vesilem oldu…
Hypoxi hayatıma girdi.
Çok severek yaptığım bir işin, insanlara dokunabildiğim, dokunmanın hazzını yaşadığım yılların başlangıcı oldu. Yorulmak nedir bilmeden çalışmak, her gün yeni insanlarla beslenmek… 3.5 yıl sürdü…
Neredeyse Bütün Bursa’da insanlar beni Hypoxi Fatoş olarak tanıyorlardı artık. Hypoxi’yi soyadım zannediyordu herkes 😁
Bu süreçte nefes terapisi almaya başladım…
‣ Nefes
‣ 4 anlaşma (Don Miguel Ruiz)
‣ Allah de Ötesini Bırak (Uğur Koşar)
‣ Bana Allah Yeter (Uğur Koşar)
Bu dörtlü resmen voltranı oluşturdu hayatımda. O güne kadar biriktirdiklerimle birleşip, kendime olan yolculuğumda birer yapı taşı olarak dahil oldular… En büyük duam, doğru ilim öğreneceğim insanlarla karşılaşmak, kendimi bilmek, Rabbimi bilmekti…
Bu dileklerimin karşılığı olduğunu bildiğim insan Deniz Erten önce kitaplarıyla sonra benliği ile dahil oldu hayatıma… Kendimde gördüğüm değişim, dönüşüm inanılmazdı…
Hypoxi’den sonra lise arkadaşım sevgili Yeşim’in butik spor salonunda PR olarak çalışmaya başladım önceleri heyecanla başladığım işin bir süre sonra tüm enerjimi aldığını fark ettim. İşim gereği bulunduğum alanların bir çoğunda olmak istemediğimi fark ediyor fakat rızk korkusuyla (ki rızk Allah’tan diyen ben için ne büyük ironi) sevmediğim işe devam ediyordum.
Bir gece uyku öncesi kendimi güzel Allah’ımla konuşurken buldum; “Canım Allahım sana inanıyorum rızkın senden geldiğini biliyorum, öyleyse neden sevmediğim bu işte ısrar ediyorum. Ne olursun bana işaretini gönder ve görüp anlamamı sağla,” diye yaptığım konuşmadan sonra uyudum.
Yağmurlu bir sabaha uyandım.
Hazırlandım evden çıktım. İş yerim Bademli’de, ben Özlüce’de oturuyorum, Sanayi içinden gidip geliyordum… Sanayi girişinde birisi yoğun yağmur altında otostop çekiyordu. Onu geçmişken bir güç beni geri çekti ve genç bir çocuğu arabama aldım.
– Nereye gidiyorsunuz?
– Yolunuzun üzerinde bir yere bırakabilirsiniz.
– Tam olarak nereye gidiyorsanız oraya bırakayım (Bir iyilik yaptım, tam olsun diye düşünüyorum.)
Bu soru cevap kısmı bir kac kez tekrar etti. Sonunda genç;
– Teleferige gideceğim.
– Peki, metro mu daha uygun sizin için yoksa otobüs durağı mı?
– Siz beni yolunuz üzerinde uygun bir yere bırakırsanız yeterli.
Bu soru cevap da bir kaç kez yinelendi.
– Benim metro ya da otobüs için gerekli param yok!
– Burada ne işiniz vardı?
– Görükle’de bir iş ilanı görmüştüm, onlarla görüşmek için gelmiştim, geri dönüyorum (Teleferik’ten Görükle’ye gitmiş oradan Özlüce’ye kadar yürümüştü.) Aslında askerim. Babamı kaybettik. 45 gün hava değişimi için geldim 3 gün sonra geri döneceğim.
– 3 gün için neden iş görüşmesi?
Bir süre sessizlik…
– Garsonluk için görüşme yaptım. 3 gün yevmiye dönüş için yeterli olacaktı.
Göz yaşlarıma engel olamıyordum. Kafamı yana cevirdim görmesin diye. O sırada cüzdanımda kac tl var diye düşünüyordum. Çaktırmadan cüzdanıma baktım 125 tl vardı. Metroya doğru surdum arabamı. Durağa gelince cuzdanımdan 105 tl verdim. “Yolculuğunuza katkı olur,” dedim.
“Allah razı olsun,” diye arabadan inerken, “Allah rızkımızı ayağımıza gönderir,” dedi ve indi…
Ben nasıl ağlıyorum. Canım Allah’ım akşamki sorumun cevabını gözüme gözüme sokmuştu… Sonuç iş yerimden ayrılmaya o an karar verdim.
15 gün daha çalıştım ve bitti…
Aylardan mayıs ve Ramazan’a bie hafta vardı. Ramazan ayını kendime ayırmaya niyet ettim. İşten ayrıldığımı sosyal medya hesaplarımda paylaştım. Bir sürü iş teklifi, bir sürü görüşme talebi geliyordu.
Hep aynı cevabı verdim; “Ramazan ayını kendime ayırdım.”
Eşim; “Kararına saygı duyuyorum fakat en azından görüşmelere gidip kararını sonra verebilirsin,” dedi. Bunu yapmak istemediğimi, yapmak istediğim işin önce kendime sonra insanlara katkı sağlayacak bir şey olması gerektiğini ve bunun ne olduğunu bilmediğimi söyledim…
Tam da niyet ettiğim gibi muhteşem bir Ramazan geçirdim, kendime döndüğüm, kendimi bulduğum muhteşem bir 30 gün…
Ramazan ayı bitmiş ve “Evet şimdi ne yapmalıyım? Nasıl bir iş olmalı?” düşüncelerindeyken bir sabah namazından sonra kendimi Hamak yogası nedir? (ki hiç bilgim fikrim yoktu 2 yıl kadar önce bir film sahnesinde görmek dışında) diye araştırırken buldum…
Sonrası mmı? Sonrası muhteşem 😉
Fatoş Şahin
37 YORUMLAR
Tanrısal bir olguya inanmasam da, bazı insanların bu tarz inançlardan güç aldığı doğrudur. Vesileyle araç kılınca, başımıza gelen iyi ve kötü şeylerin sebebinden kolayca sıyrılabiliyor ve mutluluğa ulaşabiliyoruz. Bizi biz yapan yaşadığımız acılardır.. Kaleminiz hiç tükenmesin..
Çok teşekkür ederim ✍ Bizi biz yapan farkında olarak yaşadığımız her an diye düşünüyorum 🤗
Fatoş’cum eline, diline, yüreğine sağlık çok güzel olmuş 😍
Her şeyin başı inanç. Dilerken, isterken duygu ve düşüncelerimiz çok önemli. Birçok insan buna inanmasa da ben inanıyorum ve seni canı gönülden kutluyorum 😘
Yolun ve bahtın açık, herşey gönlünce olsun.
Çok teşekkür ederim Banu’cum 💐 kesinlikle aynı düşüncedeyim öyle çok mucize yaşadım ki inanmanın gücüne dair 😊 hepimiz için inşaAllah🤲 sevgiyle 😘
Enteresan bir durum, ‘inanmak’. Neden, çünku o anda başlıyor ya da zaten her daim inana geldiginizden çok önceden başlatıyor değişimi.
Yazarını şu an hatırlayamadığım ve kimbilir hangi kolide olduğu hakkında bir fikrimin olmadığı, tesadüfen (mi?) karşıma çıkan bir kitap; “Niyetleri Gerçekleştirmenin Bilimsel Yolları”. İnanılmaz diye düşündüren türden sonuçların ortaya çıktığı bir dizi bilimsel deneyin, (düşünceyle maddeye müdahale) yer aldığı bir kitap. O yüzden önyargılara sarılmadan bir şeyleri kabullenmek gerek.
Bunları düşündürdü yazınız.
Teşekkürler….
Tebrik ediyorum çok güzel bir yazı olmuş. Ayrıca hayırlı uğurlu olsun inşallah. Canım Rabbim yolunu açık etsin 😘❤
Çok teşekkür ederim Arzu’cum 💐 Amin inşaAllah tatlım hepimizin yolu açık olsun 🤲❤
Canım Fatoşum 💞 Hikayeni bildiğim halde blogger deneyiminin ilk oluşumunda da bir kez daha okudum, yine gözyaşlarıma hakim olamadım ve yine bana yol gösterici oldun… 💞 Yolun, şansın açık olsun.
Seni seviyorum güzel kadın 💞
Çok teşekkür ederim Canan’cım 💐 Ben de seni seviyorum. Yolum, yolumuz açık olsun 🤲
Muhteşem bir iç dökümü olmuş 👏 Kaleminize, güzel yüreğinize sağlık, yolunuz açık olsun💕
Çok teşekkür ederim 🤲 sevgimle 😘💐
Canım benim bu yazıyı ilk okuduğumda da yayına hazırlarken de gözlerim dolu gezdi cümlelerinde. Bu derece içten, cesur, güçlü bir kadını aramızda görmekten inanılmaz mutluyum.
Hoş geldin şekercim ❤️
Çok hoş buldum Didem’cim bana bu alanı actigin için bu yolculukta vesilem olduğun için sonsuz teşekkürler 💐 Birlikte olan yolumuz ve yolculuğumuz daim ve katkı olsun diliyor sevgiyle öpüyorum😘
Canım, tüm samimiyetin cümlelerine yansımış 💜
Tebrik ederim 👏👏👏 Değişim yaşamın gerçeği ve sen bu gerçeği yaşamında bu kadar güzel yönettiğin için şanslısın 🥰
Yolun açık olsun 😘
Dileğimmm her anlamda çok şanslıyım en büyük şansım farkında olmak sonrasındada hayat yolculuğuma dahil olan siz değerli yoldaşlarım 🤲 Senin kitabını okuduğumda ki gururumu hatırlıyorum 💐 yolum, yolumuz açık olsun Seni Seviyorum ❤
Fatoşcum bana kismen benzer hikayenin birazını bildiğim halde 3 kez daha okudum ve azmine hayran kaldım.
Ve kırılmamı tam olarak tamamlayamamış “ben”e ilham olsun istiyorum. Seninle tekrar ve sıkça görüşmek dilegiyle…
Güzel yüreğinden öpüyorum.
Çok teşekkür ederim Gamzecim “istiyorum” sihirli bir kelime buna inanarak söylediğin anda tüm yolların açılacak buna inanıyorum inşaallah vesilen olabilirim 🤲 çok isterim görüşmeyi sevgiyle kal tatlım benim 💐😘
Kaleminize sağlık. Ben sizi bir toplantıda tanıdım ve ne kadar pozitif, enerji dolu bir kadın diye düşünmüştüm. Şimdi yazınızı okuyunca kendime çok kızdım. Sürekli her şeyden şikayet ederek dolaşan biri olduğum için.
Hüsniye hanımcım bir tek alan paylaşmış olsak da gönül bağı kurduğum güzel insan çok teşekkür ederim 🤲 yaşadığımız her şeyin bir sebebi bir öğretisi olduğunu anladığımızda hee şey değişiyor 💐 sevgiyle kalın 😘
Canım arkadaşım çok sık görüşemesek de çocukluk arkadaşımsın ve seni çok seviyorum. Sen geç kalınmış bir keşifsin.
Canım Cıgdemim çocukluğum, komşum, yoldaşım çok teşekkür ederim. Bende seni çok seviyorum ❤🤲💐
İyi niyetinin, güzel bakışının güzel oluşumlarla buluşmasını çok beğendim. İlk gördüğümde de çok beğenmiştim seni, gözlerinin içi gülen kadın…
Tebrikler 💕
Nilgün’cum çok teşekkür ederim samimiyetin ve güzel bakışın için. Duygularımız karşılıklı ben de ilk karşılaşmada sevmiş ve Arkadaşımın sen şansı için mutlu olmuştum❤ sevgiyle😘
Fatoşcum kalemine sağlık çok güzel bir yazı olmuş. Bende hikayeyi bildiğim halde bir nefeste heyecanla okudum. Ağlayarak değil seninle gurur duyarak okudum. Ne kadar mücadele ettiğini gördüm ve görüyorum.
Tebrik ediyorum yazı yazmak senin için çok uygun bir uğraş olmuş, çok güzel anlatıyorsun. Seninle konuşmak gibi, seni okumak da çok keyifliydi.
Başarılarını heyecanla takip ediyorum.
Sevgiler…
Canımm Arzu’m hayatımızın her anında iyi de, güzel de, acıda, tatlıda ne çok paylaştık ne çok şükrettik varlığınıza her yazılanı heyecanla okuyorum fakat, sen de olduğu gibi bazı yorumlar çok fazla önem taşıyor. Çok çok teşekkür ederim en az bizim kadar sevinip mutlu olduğundan emin olduklarımdansınız ailece. Hep olun sevgiyle öpüyorum 😘💐❤
Fatos‘cum her ne kadar okuduklarımın bir çoğuna şahit olmuş olsam da okurken bambaşka duygulara dokunuyor. Öylesine dupduru öylesine derin anlatmayı başarmışsın ki bravo arkadaşım…
Lütfen içinden gelen her şeyi hemen yaz, bizler okumaya hazırız.
Tebrik ediyorum,
başarılarının devamını diliyorum.
Canım Devrimim hayatımızın en zorlu döneminin en yakıninlarindan en destekçilerinden arayıp soramasak da yüreğimizde ve dilimizdesin çok teşekkür ederim 💐 seni seviyorum ❤
Kaleminize sağlık, ilham veren bir yazı… 🤗
Çok teşekkür ederim 💐🤲❤
Tebrikler Fatoş’cum; yazmak çok güzel bir karar olmuş. Yazın da çok samimi içten…
Değişim ve dönüşüm yolun açık olsun arkadaşım. Yaşam bize seçenekler sunar ve kapılar açar. Yolun aydınlık ve açık olsun .
Çok teşekkür ederim Gamze’cim. Dönüşen yolumun senden geçen kısmı da çok katiliydi 😍 Hepimizin yolu açık ve aydınlık olsun ❤💐
Kalemine, yüreğine sağlık. Yolun açık olsun.
Çok teşekkür ederimmmm 🤲💐😘
Güçlü kadınları hep sevmişimdir. İçinizdeki güce ve kaleminize sağlık 🤗🦋🦋
Çok teşekkür ederim Ilgın’cım 🤗💐😘
Tatlı Fatoş Hanımcım;
Gözyaşları içinde okudum yazınızı… Kendi yaşadığım sıkıntılı zamanlar gözlerimin önünden geçti… Dediğiniz gibi tekamülümüz için bizleri temizliyordu Rabbim, törpülüyordu egomuzu… Şimdi geriye dönüp baktığımda iyi ki bunları yaşamışım deyip şükrediyorum…
Sizinle Hypoxi sayesinde tanışmıştık… Sizin bir incirli atıştırmalık tarifiniz vardı ve bize geleceğimiz gün getirmeye söz vermiştiniz ama geç kalmıştınız… Kardeşimle eve gitmek üzere ilerlerken arkamızdan bize seslenmiş, koşarak yanımıza gelmiş ve sözünüzü yerine getirmiştiniz. 🙂 O zaman demiştim ki kardeşime; “Fatoş hanım ne kadar düşünceli, çok farklı biri…” (Ki havalı ve kibirli biri gibi düşünmüştüm oysa sizin hakkınızda… Ne kadar da yanlış… Hakkınızı helal edin lütfen 🙏)
Hiçbir karşılaşma tesadüf değil. Belki bizim de birbirimizden öğreneceğimiz şeyler var Fatoş Hanımcım. İyi ki sizi tanımışım… Rabbim yolculuğumuzu başarıyla tamamlamamizi nasip etsin…
Sevgiyle kalın…😊💕💐
Bu kadar zorlu bir dönüşümün başlangıcı ancak bu kadar içten, doğal, kurban psikolojisine girmeden ve mağduru oynamadan kelimelere dökülebilir sanırım. Yüreğine, emeğine sağlık.
Sevgiler 💞🙏🏻