İçimdeki Sesler

İstikâmet: Selanik

8 Kasım 2023

Yazı: İstikamet: Selanik | Yazan: Demet Albayrakoğlu

 

İndeks

Kavala Yolcuları | 1 | Bölüm 1
Kavala Yolcuları | 2 | Bölüm 2
İstikamet: Selanik | Bölüm 3
Selanik | Bölüm 4

 
Yaklaşık 2 saat süren yolculuğun ardından Selanik’teki otelimize vardık. Otelin otoparkı olmadığı için valizleri indirdikten sonra onların yönlendirdikleri otoparka aracı bıraktık. Maalesef, şehir merkezindeki otellerin böyle bir sorunu var; çoğunda otopark yok. Dışarıdakilerin de fiyatları yüksek ama işin iyi tarafı tüm otoparklarda fiyatlandırma aynı.

Aracı bıraktıktan sonra şehri boydan boya yürümeye başladık yine 😁 Pizza ve sandviç yapan güzel bir yer bulduk, ayaküstü bir şeyler atıştırdık. Yürümeye devam ederken kendimi çok sevdiğim teknoloji mağazasında buldum 🙄 Eşimin, son çıkan tüm elektronik cihazları tek tek inceleyip dolaşması epeyce vaktimizi aldı tabii. Hava da o kadar sıcaktı ki bir ara 38 dereceleri gördük.

Şehrin tam göbeğinde yer alan ve devlet tarafından korunan tarihi kalıntıları seyrettikten sonra soğuk frappelerimizi içmek için mola verdik. İçindeki hindistancevizi aromasının tadını çok sevdiğimi hatırlıyorum. Neyse, o gün epeyce yorulduğumuz için otele döndük ve biraz dinlenebildik.

The Rouga

Akşam için her zaman gittiğimiz The Rouga isimli tavernayı seçtik. 10-15 dakika uzaklıkta olan mekana yürüyerek hızlıca vardık. Çok acıkdığımız için hemen bir masaya oturmak istedik. İlk başta tüm masaların dolu olduğunu görünce bir dahaki sefere rezervasyon yaptırmamız gerektiğini anlamış olduk. Aslında o sokak boydan boya tavernalarla ile doluydu. Ama sadece oranın açık olduğunu gördük. Dünyadaki ekonomik krizden onlar da nasibini almıştı sanırım.

Cem & DemetTavernanın çok sevimli, minyon yapılı kadın bir işletmecisi vardı. Onunla selamlaştıktan sonra kendimizi hatırlatabilmek için sohbet ettik. Geçtiğimiz senelerde İstanbul’da kız arkadaşı olduğu için orada yaşayan oğlunun artık Selanik’te olduğunu öğrendik. Onunla en son geçtiğimiz sene telefonla görüntülü konuştuğumuzu hatırlıyorum 😁 Kız arkadaşından ayrıldığını ve işinin başına geçtiğini anladık. Annesi, oğlunu yanımıza çağırdı. Onunla da sohbet ettikten sonra Türkçe konuştuğunu ve anladığını söyleyip “Siparişlerinizi bana bırakın, en sevdiğiniz şeyleri biliyorum” dedi. Yanımızdan ayrılmadan bizimle biraz sohbet edip Yunanistan tatilimiz hakkında sorular sordu.

Aslında orada olmaktan dolayı keyif alıyorduk. Ama Yunanistan, daha önceki senelerde gittiğimiz gibi değildi sanki. Ya onlar, ya da bizler değişmiştik.

Siparişlerimiz geldiğinde çok mutlu olduk. Gerçekten de istediğimiz tüm deniz ürünleri soframızdaydı ve yemeye başlayınca ne kadar lezzetli olduklarını hatırladık. Kavala’daki yemeklerden sonra buranın bu işte ne kadar başarılı olduğunu bir kez daha anlamış olduk. Yine kalamarlar, domates sosunda jumbo karidesler, patlıcanlı mezeler enfesti.

Halkidiki

Çok güzel bir akşam geçirmiştik. Ertesi gün denize girebilmek için Halkidiki’ye gitmeye karar verdik. Arabayla 1 saat uzaklıktaydı ve denizin harika olduğunu söylemişlerdi.

Eşimle anlaşma yapmıştık; sabah-öğlen arası deniz, öğleden sonra şehir merkezi zamanıydı. Sabah kahvaltıyı otelde yaptıktan sonra plaj çantaları ile Halkidiki’nin yolunu tuttuk. Navigasyonu kurup gitmemize rağmen yolları karıştırdık.

Eşime tabelalarda gördüğüm Sani Beach yazan sapaktan dönmesini söylediğimde tesadüfen çok güzel bir tesise vardık.

Sani Beach

Aslında arazi oldukça büyüktü. Ücretsiz açık bir otoparkı vardı. İçinde plajın ve restoranın da bulunduğu tesisin yanındaki Sani Beach Resort Oteli’ni görünce çok beğendik. Oldukça büyük ve yemyeşil bir doğanın içinde olan güzel ve de lüks bir oteldi. Hemen Booking’den girip baktık ve yaklaşık 1 sene boyunca otelin dolu olduğunu görünce çok şaşırdık. Buradaki her şeyin isminin neden Sani olduğunu ise anlamadık. Her yer Sani’nindi sanki 😂
 

Tesisin içine girip masmavi denizi gördüğümde çok mutlu oldum. Şezlongları kalın minderli ve oldukça rahat görünüyordu. Biz, salına salına nerede günü geçireceğimize karar vermeye çalışırken bir görevlinin yanımıza gelip, rezervasyonumuzun olup, olmadığını sorması ile birlikte hüsrana uğradık. Kavala’dan hiç alışık olmadığımız bir şeydi bu. Görevlinin yüzüne gülümseyip, “Biz turisttiz ve İstanbul’dan geliyoruz. Nereden bilelim bu uygulamanızı Peki, denize nasıl girebileceğimizi söyler misiniz?” diye sorunca eşim katıla katıla gülmüştü.

Acaba, görevli ile anlaşabilmiş miydik?
 
 

Devamı için tıklayınız.

 
 
Demet Albayrakoğlu
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan