16 Ekim 2017, Alınca Köyü. Catcy Camping’de konaklamak bana çok iyi gelmişti. Çamaşırlarımı yıkamış, yeni arkadaşlar edinmiş, köy çocuklarıyla ders çalışmış, anılar biriktirmiş ve dinlenmiş olarak yeniden yola çıkma zamanı gelmişti. Çantamı hazırlamış, Yediburunlar yoluna çıkmadan önce kampingin terasında oturmuş Özkan’la son bir çay…
Bir gece kamp yapıp dinleneyim dediğim Kabak Koyu, bende bağımlılık yaptı. Sanırım biraz daha kalsam buradan hiç ayrılamayacaktım. Çadırımda uyandığım altıncı sabah, artık sahile iner ya da Yerdeniz’e gidersem yine yola çıkamayacağımın bilinciyle kahvaltının ardından çadırımı ve artık bir miktar hafifleyen çantamı topladım…
Röportaj kategorimizin İmza Atan Kadınlar başlıklı serisinin sinemacı Vuslat Saraçoğlu‘ndan sonra ikinci konuğu Neyzen Burcu Karadağ. Karadağ, tasavvuf musikisi ile özdeşleşmiş ve bugüne kadar erkek icracılara özgü bir enstrüman olarak hafızalara kazınmış neyi, bambaşka bir boyuta taşımış, batı müziğiyle yan yana getirmiş, dünyaya tanıtmış…
10 Ekim 2017, Kabak Koyu. Likya Yolu’nun Ovacık’tan başlayan ilk gün etabının ardından Faralya’da seyir tepesinde çadırımda konaklamış, ikinci gün de yürüyerek Kabak Koyu’na varmıştım. Koyda biraz yüzüp sahilde dinlendikten sonra üçüncü etabı yürümek üzere Alınca Köyü yönüne doğru ormana dalmış…
Vuslat Saraçoğlu elde ettiği başarılarla göğsümüzü kabartan bir sinemacımız. Senaryosunu yazdığı, yapımcılığını ve yönetmenliğini yaptığı ilk uzun metrajlı filmi BORÇ ile 37. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde Ulusal Yarışma kategorisinde En İyi Film ödülü olan Altın Lale‘yi kazanan Saraçoğlu’yla sizler için keyifli bir söyleşi yaptık…
10 Ekim 2017, Faralya. Likya Yolu’nun Ovacık’tan başlayan ilk gün etabının ardından Faralya’nın seyir tepesinde kurduğum çadırda uzun bir uyku çekmiştim. Uykumun derinliklerinden uyanıklığın yüzeyine kuş cıvıltıları ile sıyrıldım. Gözlerimi açmadan aldığım ilk nefes suyun yüzeyindeymişim gibi deniz kokuyordu. Matımın üzerinde gözlerim kapalı yatmaya…
9 Ekim 2017, Ovacık. İki gün boyunca yağan yağmurun ardından Ölüdeniz üzerindeki bulutlar çekildi ve güneş yeniden Babadağ’ın tepesinde kendini göstermeye başladı. Sıcaklık biraz daha düşmüş, yüzüm artık gülmeye başlamıştı. Likya Yolu yürüyüşüne başlayacağım ve birkaç saat sonra güneşe olan bu sevgimi hayli sorgulayacağım…
Yasemin Güngör ve Ertan Çalışkan, hayatı yollarda yaşayan iki gezgin, sonbaharın sertleştiği ve havaların soğuduğu bugünlerde sokak hayvanları için bisikletle Karadeniz turu yapıyorlar. Karavanları ile gezmek ya da kışı sıcak bir yerde geçirmek yerine, pandemi döneminde beslenmekte, yaşamını sürdürmekte zorlanan canların sesini duyurabilmek için…
Likya Yolu yürüyüşü öncesi Kayaköy'de konakladığım Camping Bay Efetto'dan sırtımda çantamla ayrıldım ve eski arkadaşlarım Barış ve Fabiana'yı bulmak için Ölüdeniz'e doğru yola çıktım. Yürüyüş öncesi son günlerimi onlarla birlikte geçirmek ve enerji depolamak üzere…
Fethiye’ye yaklaşık 9km mesafede yer alan Kayaköy’ün geçmişi MÖ 3000 yıllarına uzanıyor. Antik dönemlerde Karmylassos olarak bilinen bölge yaklaşık iki yüzyıl önce Rumların yerleşim alanı olmuş. Kare şeklindeki taş evlerin tamamının yamaçlara inşa edildiği ve basamak basamak yükselen köy, 1900’lerin başında üç bin nüfuslu…