Hayat Rehberimiz; Eğitim

15 | Düzensizlik De Bir Düzendir

22 Eylül 2022

Yazı: Düzensizlik De Bir Düzendir | Yazan: Şen Sevgi Erişen

 

İndeks

Eğitim Konulu Köşe Yazılarına Giriş | 01
Biz Olmak ve Eğitim | 02
Ben de Kürsüde Oturmak İstiyorum | 03
Güneş Öğretmen İş Başında | 04
Öğretmeyi ve Öğrenmeyi İstemek | 05
Hata Yapmanın Hediyeleri | 06
Anlamayı Anlamak, Öğrenmek ve Bilinç | 07
Öğrencilerle Toplantı | 08
Öğretmenler Kendi Aralarında Neler Konuştular? | 09
Öğrencilerin Bakış Açısıyla “Kopya” | 10
Hepimiz Öğrenci Olduk | 11
Çocuğumla Neden Felsefe Yapmalıyım? | 12
Toplumsal Travmalarımız | 13
Ergenlikte Yaygın Bir Problem: Sigara | 14
Düzensizlik De Bir Düzendir | 15

 
Sonunda beklenen oldu! Güneş Öğretmen eğitimde çözüm bekleyen birçok probleme çözüm ararken “bunalıma” girdi. Bir çeşit arı kovanına çomak sokuyor hissine kapılmıştı. Kollarını saran arıların vızıltısı kulaklarında patlıyordu. Elindeki çomağı bırakmaktan başka çaresi kalmamıştı. Her bir arının yaptığı işi engellediğini anlamıştı. Kovanın içinde olup biten müthiş devinimi, bir kaos olarak görüyordu. Gerçekte o kaynayan yumak şeklindeki bal peteklerinin içinde mucizevi şeyler olup bitiyor ve her bir arı görevini biliyordu.

Peki onun içinde bulunduğu kaosun da böyle dışarıdan görünmeyen bir düzeni mi vardı?

Evet doğal olarak bir düzen kurulmuştu okullarda. Fakat ne kadar doğru bir düzen olduğu tartışılırdı.

Eğitim sistemindeki durum “Bir deli bir kuyuya bir taş attı 40 akıllı o taşı çıkaramadı” cümlesini hatırlattı ona. Nasıl olduysa -tabii ki sebeplerini biliyordu- eğitim biçimi çağın birçok yönden gerisinde kalmıştı.

Şimdi hafta sonunu değerlendirip dinlenmeye karar verdi. Eve gittiğinde ilk işi duşa girmek oldu. Çıkınca kendine sıcak bir çay hazırladı. Mutfakta damlayan musluğu kaç gündür görmezden gelmişti. Hızlıca onu tamir etti. Üzerine rahat bir şeyler giydi. Kitabını aldı eline okumaya başladı. Birkaç sayfayı bitirmişti ki aklının bir köşesinde onu bekleyen ufak tefek soruları düşündüğünü fark etti. Kendi kendine konuşmak yerine masanın üzerindeki kağıt kalemi aldı ve yazmaya başladı.

Ben eve gelince duş almayı nasıl ve nerede öğrendim?
Ben sıcak bir çay yapmayı nerede ve nasıl öğrendim?
Ben musluk tamir etmeyi nereden ve nasıl öğrendim?
Ben kitap okumayı ve yazmayı nerede ve nasıl öğrendim?

Sonra devam etti:

İlk 3 tanesini kendiliğinden, gözlemleyerek, deneyerek sonuncusunu ise okulda öğrendim. Bazı çocuklar okuma-yazmayı da evde öğrenebiliyorlar ama. E yani. Öğrenmek kendiliğinden olan, kolay ve aynı zamanda bir eğitmenin en fazla kolaylaştırıcı rolü oynadığı bir süreç.

Peki şimdiki eğitim anlayışımızın açılımı ne?

Olan değil de olması hedeflenen eğitimi göz önüne alırsak şöyle özetleyebiliriz:

İlkokulda temel bilgilerin; matematik, Türkçe, fen bilgisi, sosyal bilgisi derslerinin öğrencilere anlatımını yapmaktan çok onlara küçük destekler vererek sunumunu kendilerine yaptırmak! Bunun dışında daha da önemlisi onun kendisini en doğru biçimde ifade etmesi için “deneyimler” yaşamasını sağlamak. Sosyal çalışmalarla ona kendini gerçekleştirebileceği ortamlar sunmak. Önünü açmak. Bir nevi toplumsal yaşama alıştırmak, davranış kazandırmak, yeteneklerini/eğilimlerini gözlemlemek ve en önemlisi de sosyalleştirmek. Tüm bu çabaların sonucunda amacımız “mutlu birey”, “mutlu toplum”, “mutlu bir dünya” yaratmak.

Eğitim ile öğretim farklı anlamlar içeriyor aynıymış gibi kullanılsa da. Her ikisi de kısa olmayan ve belli bir düzen, takip ve süreklilik isteyen süreçler.

Yazısını bitirince masadan kalkıp odanın içinde bir tur attı. Sonra kafasını toparlayıp tekrar yazmaya başladı.

Bu köşe yazılarında kurgu gereği birçok sınıfta birçok derse girmiş olduğu için kendi kendine sordu:

Sınıflar kalabalık olmasa, dersleri daha özgür bir şekilde işlese, nereden başlardı?

Bu soruya cevap olacak bir okul projesi geliştirmeye karar verdi. Şimdi bir süre bunun için çalışacaktı.

Yazı dizisine biraz ara vermek için köşe yazarından izin istedi. Yazar, ona daha önce büyük bir kararlılıkla “Eğitim” konusunun düşünülmesi, konuşulması, yazılması gerektiğini söylemişti.

Kendisi bir süre ara verse de aklında ona bu köşeyi devam ettirmesi için sunacağı iyi bir önerisi vardı.
 
 

Devam edecek…

 
 
Şen Sevgi Erişen
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan