O masaya yaklaşırken ayağa kalktım. O sırada ne Kalamış’ta bir kalabalığın içindeydim ne ayaklarım yere basıyordu ne de hayattaydım. Nefes aldığımı hatırlamıyorum. Siyah bir elbise vardı üzerinde, etekleri kısaydı. Bacakları koyu tenli olduğu için sanki çorap giymiş gibi duruyordu. Mermer gibi sert ve kaslı.…
Bahçelere geldiğimizde, 6 büyük ağaç sökülmüştü, yerde onları görünce herkeste bir feryat figan başladı. İş makineleri diğer ağaçlara doğru hareket ediyordu, köyün yaşlı kadınlarından bir teyze, kepçenin karşısında heykel gibi duruyor, göğsüne yumruğunu vurarak “Gel ez beni, gücün yetiyorsa ez beni” diyordu. Jandarma vatandaşları…
Ağaçlara doğru hareket etmiş iş makinesinin önüne yatmış bir adam ve bir kadın, kepçenin şoförünü durdurmak için kabine tırmanmış bir kız çocuğu, köylüler ile özel güvenlik arasında taşlı, coplu bir çatışma vardı. Doğrudan köylülerin arasına daldım. O arada iki defa kafama copla vurdular, dizime…
Tamı tamına 40 yıldır oturduğum masa ve sandalye. Rahmetli babam Doktor Necmi Başaslan, ondan öncesinde de dedem baytar Besim Başaslan otururdu bu masada. Kalamış’ta, marinaya bakan pencere kenarındaki 6 kişilik masa. Tek başına gelsen dahi o masa hiç bozulmaz, 6 kişi oturacakmış gibi dururdu.…
Cemil kolundaki saate bakarak, “Cemil Ömer’e saatini verecek. Ömer iyi çocuk. Annesi dayak yiyor“ diye tekrarlayarak tek katlı, tek odalı evin içine girdi. Evde ışık yanıyordu, yerde çok eski bir kilim, oturacak bir masa olmadığı için tek kanepenin önündeki derme çatma sehpa üzerinde sefer…
Sabiha Gökçen Havaalanı’nda, İtalya turu için buluşmuştuk. Gurubum, otuzlu yaşlarında üç güzel kadın ve altı evli çiftten oluşuyordu. Evli çiftlerden sadece biri 50 yaşın üzerindeydi. Yaş ortalaması için kabaca 40 diyebiliriz. Anlaşılan o kadar da sıkıcı geçmeyecekti bu seferki tur. O üç güzel kadın…
Sonrasında, annemin ve benim üzerimdeki kıyafetleri zorla çıkartıp ikimizi de çırılçıplak soydular. 3'ü annemi, 5'i de beni zaptederek defalarca tecavüz ettiler. İşleri bitince annemin her tarafını pala ile keserek işkenceyle öldürdüler. Bana sadece biri anal yoldan tecavüz etti ve Türkçe konuşuyordu. 'Sizi sike sike…
14 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimlerinde, hiçbir Cumhurbaşkanı adayı %50+1’i geçemeyince, ikinci tur seçimleri 28 Mayıs tarihinde AKP ve CHP adayları olmak üzere tekrarlandı. İkametgahım hala Fethiye’de olduğundan sabah saat 08.00’de oyumu kullandım, saat 16.00 İstanbul uçağı için Dalaman havalimanına 14.00 gibi geldim.…
Saat 18.30'da otele geri döndük, güzel bir gündü. Kısa bir duş ve kıyafetlerin değişmesinden sonra otel lobisinde buluştuk. Tarık içki içmeyecek, bu nedenle onun arabası ile gideceğiz. Tarık, gerçekten olmasını istediğim erkek kardeşim gibi. Hep bir erkek kardeşim olsun istemişimdir. Ama maalesef benden sonra…
Gerze’ye vardığımızda yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyordu. Uğur Mumcu Meydanı'nı geçince telefonum çaldı, arayan Tarık’tı. Beraber olduğu kız, Merve’nin, onu aldattığını öğrenmiş, berbat bir durumdaydı. Yanıma gelmek istediğini söyledi, Sengül yalvarır gözlerle baktı, "Ne olur kabul et" der gibi kafasını salladı. Tarık’a tabii ki yanımıza…