Açık Pencere

Girmediğim Yollar | 11

7 Nisan 2023

Yazı: Girmediğim Yollar | 11 | Yazan: Şen Sevgi Erişen

 

İndeks

Girmediğim Yollar | Bölüm 1
Girmediğim Yollar | Bölüm 2
Girmediğim Yollar | Bölüm 3
Girmediğim Yollar | Bölüm 4
Girmediğim Yollar | Bölüm 5
Girmediğim Yollar | Bölüm 6
Girmediğim Yollar | Bölüm 7
Girmediğim Yollar | Bölüm 8
Girmediğim Yollar | Bölüm 9
Girmediğim Yollar | Bölüm 10
Girmediğim Yollar | Bölüm 11
Girmediğim Yollar | Bölüm 12
Girmediğim Yollar | Bölüm 13
Girmediğim Yollar | Bölüm 14

 

Bilmek Yetmez

Havanın rengi griye dönmüş, gökyüzünü yoğun bir sis bulutu kaplamış, yağmur çiselerken rüzgâr sert ve soğuk yüzünü göstermeye başlamıştı. Sabahın bu erken saatinde sıcak yatağında onu uyutmayan birçok düşünce kafasına üşüştü. “Yok, yatamayacağım” diyerek kalktı sonunda. Önce yüzünü yıkayıp sonra ocağın üzerindeki suyun altını yaktı. Buhurdanlığının üzerine biraz su koyup içine birkaç damla lavanta yağı akıttı, altındaki mumu yaktı.

Doğruca salona geçip halının üzerinde bağdaş kurup oturdu. Küçük dokunuşlar yaparak vücuduyla iletişim kurmayı denedi. Boynunu, omuzlarını, göğsünü, ellerini, diz kapaklarını nazikçe ovaladı. Kupasını ılık su ile doldurup içerisine bir dilim limon attı. Biraz daha gerinme hareketleri yaptı. Sonra yavaşça yerinden kalktı. Koltuğuna oturup kafasını toplamaya çalıştı. Uzun zamandan beridir, sabahları kahve içme alışkanlığını bırakmıştı. Tam uyanamadıysa biraz beklemeyi tercih ediyor, zihninin bedeniyle uyumlanması için biraz zamana ihtiyacı olduğunu biliyordu. Kahvenin hızlıca bedene müdahale ederek yapmaya çalıştığı etkinin, kendiliğinden oluşmasını istiyordu. O da birçok insan gibi “doğal” yaşamın peşindeydi. Bunu tam olarak gerçekleştiriyor muydu? Cevabı koca bir “Hayır” idi.

Zihnini toparlamak istediğinde her zaman yaptığı gibi kendi kendine konuşmaya, ayağa kalkıp ileri geri adımlar atamaya başladı.

“Her şey benim seçimim sözü doğruysa, şimdiye kadar yalnız yaşamayı da ben seçtim, doğru mu? Yaşam ‘anlardan’ oluşuyorsa seçimlerimi de anların içinde yapıyorum. Geçmişte yaptığım seçimlerin şimdiki ben” ile bir ilgisi var mı? Onların büyük bir kısmı tam olarak bana ait değillerdi. Yani ben henüz şimdiki ‘ben’ olamamıştım. Çevremden, ailemden, arkadaşlarımdan çok etkileniyordum. O yaşlarda benimsediğim düşüncelerim, inanışlarım, kararlarımın birçoğu sosyal bir varlık olmanın gerektirdiği gibi dış kaynaklardan besleniyordu doğal olarak.”

“Yeni versiyonumda, birçok gerçekliği idrak ettim. Hem içsel gerçeğimi hem de dışsal, çevresel gerçekleri. Şimdi bu değişimlerden hatırladıklarımı yazayım. Özellikle; beden, ilişki ve para üçlemesini. Aralarındaki bağı çözmeliyim. Tam da şimdi; bu üçlü arasındaki sorunu bitirmeye çok yaklaşmışken.”

Yavaş adımlarla masasının başına kadar gelip beyaz dosyasının kapağını açtı. Boş bir kâğıdı önüne alıp yazmaya hazırlandı. Tam o sırada erkek arkadaşı yatak odasından seslendi; “Bi’ tanem, günaydın!”

O da cevap verdi; “Günaydın!”

Bu sözcüğün yanına canım, cicim, hayatım gibi sözcükler ekleyecek ruh hâlinde değildi. Tüm bedeniyle yazacaklarına odaklanmıştı. İçeriden gelen sesle tekrar irkildi; “Bu kadarcık mı? Canım, gülüm, bir tanem yok mu?”

İçinden “Bu adam kafamdan geçenleri okuyor düpedüz” diye geçirdi. Bir anlığına kalemi elinde dondu kaldı. Yazmak ile yazmamak arasında bocaladı. Ani bir kararla sayfanın tam başına hızlıca yazmaya başladı.

“Bedeninle kurduğun ilişki biçiminle, dış dünyan ile kurduğun ilişki biçimin (arkadaşların, doğa, aile fertlerin, hayvanlar, tanrı, eşyaların ve para) birbiriyle iletişim hâlindedir. Birbiriyle bağlantılıdır. Çünkü oluşturduğun her tür ilişki birbirine yansır.”

Bunu yazdıktan sonra kalemi elinden bırakıp üşümüş gibi kollarını göğsünde çapraz yaparak elleriyle omuzlarını hafifçe ovaladı ve aşağıya kaydırarak kollarını sıyırdı. Bileklerini sıkıca sardığı ellerini serbest bırakıp birbirine sürttü. Bu basit hareketle kendine, içeriden ona seslenen erkek arkadaşına cevap vermek için zaman kazanmıştı. Hemen ardından kararlı bir şekilde ayağa kalktı. Kalemi masasına bırakıp sesin geldiği yatak odasına doğru ilerledi. Koridor sağlı sollu söğüt dallarının kıpırdaşan yapraklarıyla doluydu. Dalların arasından gözüne ılık bir güneş ışığı süzülüyordu. Kalbinden tüm vücuduna yayılan bülbül ötüşleri kaslarını yumuşatıp ruhundaki çiçekleri uyandırdı. Zihnine gelen pek çok soruyu duymazdan geldi. Artık bu kafasına üşüşen düşüncelerin hemen hemen hepsinin “geçmişte öğretilmiş bilgiler, davranışlar ve yargılar” olduğunu biliyordu. Onları iteklemesinin onların daha da güçlenmesine sebep olacağını da. Öyleyse ne yapmalıydı? Onları durdurmaya çalışmak boşuna bir uğraştı. En iyisi onların zihninden akıp gitmesine seyirci kalmaktı. İçinden gelen seslerin geçip gitmesine izin verdi.

Sesler şöyleydi:

Başladığın işi bitirmelisin. Hiç ara verme.
İçerdeki adamın işi yok, seni meşgul ediyor.
Bu adamın seni anlamasını beklemen hayal olur.
Bir sürü işin var, onunla daha fazla oyalanma.
Baban böyle bir durumda işine devam ederdi.
Falanca bir erkeğe tutuldu ardından bütün hayatı altüst oldu.
Aşklar geçicidir.

Bunlar kafasında dönüp dururken bir yandan yürüyor, sağında solunda ötüşen serçeler söğüt dallarından kalkıp göğsüne konuyordu.

İçinde konuşup duran sesler bir saten kumaşın üzerinden kayıp giden su gibi pek iz bırakamadı.
Bu cümlelerin tümü ona dışarıdan yazdırılmış yargılardı. Bu düşüncelerin hiçbirinin onun şimdiki “kendisi” ile bir benzerliği yoktu. Başkalarının yaşam deneyimlerinin, yine başkalarınca çıkarttığı sonuçlardı. O bir vakitler hafızasına aldığı bu “yabancı” çıkarımlarla mı yaşamaya devam edecekti? Hem yürüyor hem usulca konuşuyordu.

Bunlar kime ait?*

Geçmişte benimsediğim bu kararların, yargıların hepsini ait oldukları yere gönderiyorum. Bedenimle kurduğum ilişkinin bana özgü ve biricik olmasına daha önceleri engel olan, bedenimle aramıza barikat koyan, tüm gizli/açık anlaşmalarımı, taahhütlerimi, yargı ve hükümlerimi yıkıp yaratımını iptal ediyorum.

Hayat bana; kolaylık, ihtişam, mucizeler, bolluk, sağlık, para ile gelir.

Âmin.

 

Devamı için tıklayınız.

 
 

Şen Sevgi Erişen

 
 

Açıklamalar:

* Bu dua (kodlama) cümlelerini, aldığım bir kişisel gelişim eğitiminde öğrenmiştim.      ⇡⇡⇡

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan