Açık Pencere

Girmediğim Yollar | 1

23 Aralık 2022

Yazı: Girmediğim Yollar | 1 | Yazan: Şen Sevgi Erişen

 

İndeks

Girmediğim Yollar | Bölüm 1
Girmediğim Yollar | Bölüm 2
Girmediğim Yollar | Bölüm 3
Girmediğim Yollar | Bölüm 4
Girmediğim Yollar | Bölüm 5
Girmediğim Yollar | Bölüm 6
Girmediğim Yollar | Bölüm 7
Girmediğim Yollar | Bölüm 8
Girmediğim Yollar | Bölüm 9
Girmediğim Yollar | Bölüm 10
Girmediğim Yollar | Bölüm 11
Girmediğim Yollar | Bölüm 12
Girmediğim Yollar | Bölüm 13
Girmediğim Yollar | Bölüm 14

 
“Başlayıp bitirmek gerek” dedi adam, odanın yola bakan balkon camından dışarı bakarken. “Bitmeyen işler sıkıntı veriyor bana.” Sonra yüzünde taşıdığı çocuksu ifadeyi bozan bir bakışla devam etti konuşmaya. “Aynı şeylerin benzerlerini yapmak kendimi tekrarlamak oluyor ama bir türlü bunun dışına çıkamıyorum, kurtulamıyorum.”

Kadın dikkatle onun yüzüne baktı. Söze girmeye karar veremeyip dinlemeye devam etti. Adam hem soru soruyor hem de konuşmayı sürdürüyordu.

“Bilmem anlatabildim mi? Başka figürler kullanmak istiyorum ama olmuyor. Bu resimlerimi seviyorlar, ben de bunlarla bütünleştim, değiştiremiyorum. Denedim birkaç kez ama sonunda yine başa döndüm hep, vazgeçtim neticede.”

Kadının gözü camdan gördüğü uçuşan birkaç kuşa çevrildi. Adam odanın içerisinde dolaşmaya başlamıştı. Daha söylemek istediklerini söyleyememiş, içindeki kasveti tam olarak aktaramamıştı.

“Bak” dedi duvara astığı tablolarını göstererek, “bu figürler sana ne hatırlatıyor?”

Kadın olabildiğince sakin, kuşları seyrederken dinlenmiş gözlerini çevirerek tablolara baktı. Zihninde kuş kanatları çırpınmaya devam ediyordu. Tam bir şeyler söylemek için enerjisini toplamışken adam onu dinlemekten vaz geçti. “Hadi gel kahve içelim” dedi ve ellerini cebinden çıkarıp hep yaptığı gibi yüzünde gezdirip burnundan aşağıya doğru sıvazlayıp ağzının kenarında çevirdi.

Kadın ilk kitabını yazmış, adamla da yeni tanışmıştı. Tabloları gördüğünde beğenmiş ve bunu olabildiğince ifade etmeye çalışmıştı. Adam da onun kitabını okumuş ve beğendiğini söylemişti ama yine de ikisi de anlaşıldıklarından emin değildiler. Kadın son birkaç buluşmalarında buna benzer bir sorun üzerine konuştuklarını hatırladı. Bu yeni arkadaşının düşünceleri konusunda kararsızdı, belki de böyle devam etmeliydi. Ya da bir şeyleri değiştirmeliydi.

Adam ara sıra aklına gelen “değişiklik yapması gerektiği” fikrini zihninden uzaklaştırmaya çalıştığında bunu biriyle paylaşmanın bir işe yaramayacağını biliyordu. Kaç defa değiştirmeyi denediyse de kullandığı tekniğe ve çizdiği figürlere yeniden geri dönüyordu.
 
 

*

 
 
Kadın onun yanından ayrıldıktan sonra ruh hâlini anlamaya çalıştı. Belki de o, bu tablolarının içine hapsetmişti kendini. Huzursuzluğunun nedeni kendi yaptığı hapishaneden kurtulmak isteğiydi ama bir türlü yapamıyordu. Yıllardan beridir birbirine benzeyen figürleri ustalıkla kullanarak çok farklı tablolar yapmıştı. Bir bakışta o tabloların ona ait olduğu anlaşılıyordu. Bir tarzı vardı ama bu sıkıntısı da pek boş değildi. Sonuçta çıkmak isteyip çıkamadığı, dönüp dolaşıp tekrar aynı noktaya geldiği bir çemberde dönüyordu. Bu döngünün içinde daha dokunmadığı pek çok noktacık vardı ama belki de henüz onları tamamlıyordu.

Ya kendisi için durum farklı mıydı? Yazarken kurduğu hikâyede pek çok farklı kişi ya da olay hayâl ediyor olması yeterli miydi? Sonuçta o da yarattığı evrenin içinde geziniyordu. Her hikâyede farklı bir dünyaya girse de eninde sonunda o dünyanın sözcükleri, mekânları ve zamanlarında gezinmiyor muydu? Yani bir yanıyla farklı ürünler yaratıyor diğer yandan da o yaratımların içinde yine de sınırlı bir alanda kalıyordu. Daha önce de düşünmüştü buna benzer konuları. Gökyüzünün derinliklerine çevirdi gözlerini. İçinde ufak umutlar uçuştu. Bir sınırlılığın içerisinde sınırsızlığı aramak ama sınırsızlığa ulaşamamak. Sınırlar içerisinde sınırları zorlayarak genişletmek belki ama tamamen sınırsızlığı yaşayamamak. İstese de aşamayacağı bir sorundu. Çok şükür ki bunu isteyecek kadar çılgın değildi.
 
 
12.12.2022
Seydikemer, Kadıköy
 
 

Devamı için tıklayınız.

 
 
Şen Sevgi Erişen
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

4 YORUMLAR

  • Yanıtla Şen Sevgi Erişen 23 Aralık 2022 at 13:32

    “Çok güzeller, benim kopyam gibi 🙏”
     
    (Ressam Muvaffak İren’in yorumu)

    • Yanıtla Şen Sevgi Erişen 23 Aralık 2022 at 13:32

      Fark etmene çok sevindim 🙏🌻

  • Yanıtla Nimet Canbayraktar 28 Aralık 2022 at 13:20

    Merhaba Şen Hanım,
     
    Epeydir muntazam takip edemiyordum Sen ve Ben’i. Sonra, sizin ilk kitabınızı çıkarış hikayenizi görünce adeta bir roman gibi, hepsini bir solukta okudum. Ve geçmişte yaşadığım maceramı yeniden düşündüm.
     
    Öyle net anlatmışsınız ki o aşamayı, kesinlikle aynı şeyleri yaşadım ve siz ikinci kitabınızı çıkartmayı düşünüyorsunuz. Ben galiba kötü bir zamanımda yaşadıklarımın etkisiyle cesaret edemiyorum. Ve biraz da kızdım diyebilirim. Ama belki de benim çalıştığım yayınevinden kaynaklandı bazı kırgınlıklarım ve kızmam. Bu arada katıldığım fuarlarda duyduklarım, çok büyük reklam kampanyaları ile satışların olduğu, kitabınızı okumak için bile sizden para talep edildiği hakkında duyduklarım. Hele isim yapmış yazarların kitaplarının bulunduğu yerlerde bile tek tük okur görmem. Yayınevi açık açık benim imkânlarımın kitabın satışını sağlayabileceğini söylemesi neticesinde pes ettim. Yazıyorum zira artık yaşam sebebim gibi geliyor ve mutlu oluyorum. Belki bir gün cesaret ederim. Ama hâlen yazdığım son romanımı bitirmemi merakla bekleyenler var, bunu bilmek bile güzel. Romanınızın çok güzel olduğunu tahmin edebiliyorum.
     
    Size başarılar diliyorum.

  • Yanıtla Şen Sevgi Erişen 30 Aralık 2022 at 10:27

    Hayatın çok yüzü var. Her şey bizim nereden baktığımıza bağlı. Yayınevleriyle yazar ilişkisini anlatan birçok kitap yazılabilir. Onların gözüyle satılacak bir ürün, yazarın gözüyle “hayat”, kitaplar. Sıkıntılar biraz da bu yüzden. Şimdi daha tecrübeliyiz. Yola devam.
     
    İyi seneler 🙏💕☀️

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan