“Hepinize merhaba arkadaşlar.” “Hepinize merhaba”, çok güzel bir ürün. Gün boyu sosyal medyada dolaşırken kaç kişiden bu cümlelerle başlayan içerik görüyorsunuz? Peki, gerçekte kaçı ciddi bir kitleye sahip? Ya da daha da önemlisi bu kadar etkileşimli “önde” hayatlara ne kadar ihtiyacımız var? Sosyal yaşamımızın,…
Güne karanlık kalkmadan, telefonunun alarmıyla başladı. Mesainin başlamasına tam 3 saat vardı. Yarım saatini hazırlanmaya ayırdı. Rutin basitti. Kalk, duşa gir, tıraş ol, hazırlan ve çık. Son 15 yıldır izin günleri hariç bu döngüde geçiyordu sabahları. İşe gitmesi bu mega kentte en az 2…
Her zaman doğum günlerini önemseyen biri olduğumu birçok kez tekrarladım yazılarımda. Her yıl doğum günüm yaklaştıkça içim kıpır kıpır olur, geri sayım heyecanlı geçer. Ancak bu sene biraz daha farklı bir durumdayım. Bu sene 20. yaş günümü kutlayacağım. Birkaç sene öncesinde “Oha, çok büyümüş…
Eskidiğini iyiden iyiye belli eden apartmanın önünde durdu. Oysa hatıralarında cıvıl cıvıl bir yuvaydı burası. Duvarları ne zaman kaybetmişti eski canlı rengini? Bahçedeki çiçekler kaç mevsim önce solmuştu? Üstünden atlayarak geçmeyi sevdiği ve bunun için de büyüklerinden azar işittiği demir kapıyı pastan zor açmıştı.…
Sıradan bir günü, sıradan bir saati önemli kılan bir olay gerçekleşmiş günün birinde, herhangi bir saatinde. Bir bebek dünyaya açmış gözlerini. Onu heyecanla bekleyen ailesinden de gözlerini açmasını zorlaştıran ışıktan da haberi yokmuş henüz. Tek bildiği o huzurlu, sıcak ve korunaklı yerde olmadığıymış. Ağladığı…
“E ne yani? Bu kadar mı? O kadar yolu, bir de üstüne soğuğu sırf bunun için mi çektik?” dedi huysuz ama bir o kadar da sevimli mi emin olamadığımız birinci karakter. Ah, doğru. Hemen açıklayayım neye bu kadar tepkili olduğunu. Biricik arkadaşı İkinci karakter…
Son zamanlarda dikkatimi çeken bir şeyden bahsetmek istiyorum size. Türkiye’de yaşayan ve yaşamış olan her gencin makus talihinde vardır siyaset, politika ve ekonomi gündemini konuşmak. Mayasında savaşla, kanla, canla alınmış toprak olunca kaçınılmazdır bu. Buna diyecek bir şeyim yok. Her zaman üniversiteliler daha önde…
Ne istediğini bilmediği zamanlar çok olur Duru’nun. Kaçıp gitsem dediği şeyler baksan çoktur ama say desen sayamaz da. Ormanların dinginliğini, denizin sakin sularının huzurunu arar ruhu. Fakat onlara ulaşmak değildir gerçek niyeti. Aramak daha güzel bir maceradır çünkü. İçinde bir yerlerde tanıdık gelen bu…
Şimdi size evlerin vazgeçilmezi olan, en azından bir zamanlar öyle olan bir müzik kutusundan bahsedeceğim. Nostaljik duygusal yazarınız Sıla iş başında. Radyo Hani şu TRT’nin hâlâ nostaljik versiyonunu yarışmalarında hediye ettiği, bazısı minik bazısı bir rafı kaplayabilecek büyüklükte olabilen, içinde minik insanların yaşadığını düşündüren…
Suskunluk, derinliği ölçülemeyen deniz gibidir. Dip dalgalardan alır gücünü. Sınırını zorlarken ne kadar tehlikeli olabileceğini düşünmezsin. Karanlık oluşu görüşünü kısıtlar, gelebilecek zararlar fark edilmez. İçine çekilmeyi hiç beklemediğin anda hapsolursun derinliğine. Sustukça konuşmaya gerek yokmuş hissi yayılır bedenine. Soyutlanma emridir oysa ki bu. Kuyu…