Benim meditasyon hikayemi anlattığım bu yazı dizisinin “ayurvedik yaşam ve beslenme” bilgisi ve deneyimleriyle devam etmesi tesadüf değildir. Sanırım benim için yaşamda bir değişim bir öze dönüş, bir arınmaya girmemin başlangıcı olarak seçtiğim nokta, soyut ve bir o kadar da etkiliydi. Bu nokta yaşam…
Daha önce de anlattığım gibi Transandantal Meditasyon'u -kısaca TM tekniği ile- yatılı kurslarda, ayurvedik beslenme konusunu da bir kitaptan okuyarak öğrenmeyi değil, uygulayarak öğrenmeyi tercih ettim. Elbette kolay ve çabuk olmadı. Çünkü başlangıçta nasıl öğrendiğimin farkında değildim. Bu öğrenme türüne verilecek en doğru isim…
O her neyse beni rahatsız etmiş, bir gerilim vermiş ve onu zihnimden atamamıştım. Bu onu kabul etmediğimi gösterir. Olmuş bir “vakayı” sessizce içimden “yok, hayır, olamaz” diye itiraz cümleleriyle karşılamışım sizin anlayacağınız. Bu da bedenimdeki kimyasal reaksiyonların akışını engelleyen bir direnç olarak çıktı karşıma;…
Herhangi biri olmak. Herkes gibi olmak. Aynı şeyler değil sanki. İrdelersem farkları bulabilirim sanırım. Herkes gibi olmak herkese benzemekle eşleşiyor. Yani benim bana benzediğimi değil de diğerlerine benzediğimi söylemeye çalışıyor. Bu da mümkün olabilir elbette. İtirazım yok. Ama benim söylemek istediğim başka bir şeye…
Dünden bugüne neler getirdim. Yani dün yaşadıklarımdan sonra bende kalanlar neler? Dünü bırakmam için “dün” neler yaşadım? Yaşadım/Yaşattırıldım ayrımını burada “es” geçiyorum. Yani kendi kararlarımı yaşamış olduğum ya da benim üzerimde bir güç ya da bir plan olduğu ayrımını...…
Önceki bölümün sonunda yer alan bir hatırlatma cümlesiyle başlayalım yeni bölüme: “Birleşik Alan bilimsel bir tanımdır. Bunun açıklamasını da sonraki bölümlerde paylaşmaya çalışacağım.” Öyleyse “Birleşik Alan” tanımını açıklamakla başlıyorum yazıma: Kuantum Alan Teorisi oluşmadan önce bilinen ve öğretilen bilimsel gerçekliklere göre evrende oluşan her…
Önceki bölümlerde “Benim Hikayem”in “Benim Meditasyon Hikayem”e dönüşmesinin sebeplerini anlatmaya çalıştım. Başlangıçta böyle uzun bir yolculuğumuz olacağını bilmiyordum. Hayatıma giren pek çok olay, kişi ve yer gibi... Bunların büyük bir bölümü geçse de “meditasyon” benimle kaldı. Çünkü o nereye gidersem gideyim benimle beraber yol…
Meditasyona başlamadan önce kendime en uzak bulduğum ülke adını sorsanız “Hindistan” derdim. Renk ve tip olarak da hiç ilgimi çekmezlerdi. Sonradan düşündüm de 1951 Hint yapımı, Raj Kapoor’un başrolde oynadığı “Avare” filmini de görme şansım olmadığı için hiç şaşırmamak lazım bu durumuma. Yani kültür…
Ãna odaklanmak için acelesiz, endişesiz olmanız, bunun için de doğayla bütünleşmiş olarak yaşamanız bir anlamda “tam teslimiyet içinde“ olmanız ya da etrafınızda olan bitenlerin birçoğunun sebep sonuç ilişkisini çözmüş olmanız gerekiyor. Her iki durumda da göreceli rahatlık yaşayabiliyorsunuz. Bu da odaklanmayı kolaylaştırıyor.…
Beni görüp halimden olaylara karşı tepkimden hoşnut kalan pek çok kişi benimle meditasyona başlamak istemişti. Ama pek azı bunu yapabildi. O zamanlar düşünmüştüm "Neden başlayamıyorlar?" diye. Ben birçok işe hevesle başlayıp bırakmış biri olarak bu tekniği uygulamakta sebat etmiştim. Görünen sebeplerini şimdi anlatıp görünmeyen…